İddaa Tahminleri | Maç Tahminleri | Sahadan Yorumlar

iddia yorumlar

iddia yorumlar - win

Bugün bir feministle insta üzerinden tartıştım.

Bir arkadaşım var bilinçli biri olduğuna inandığım biri, hikayesinde bir post paylaşmıştı feminiznle alakalı. Merak edip baktım yorumlar da tahmin edebileceğiniz gibi çok mantıklı insanlar yoktu. Feminizmin ve kadınların kendi ihtiyaç ve haklarını istemesinin çok güzel bir şey olduğunu ama salak erkeğin birinden kazık yemiş kızların feminizm adı altında erkek düşmanlığının yapılmaması gerektiğini yazdım. Alta gelen ilk yorum diyordu ki:"Annesi olmasa altına sıçacak erkekler gelmiş burada bize ahkam kesiyor." belli ki yazdığımı okumamış veya yanlış anlamak istemiş. Daha sonrasındaerkek düşmanlığı diye bir şeyin olmadığını iddia etti. Kız arkadaşından ayrılmak isteyince tecavüzcü ya da sapık damgası yiyen erkeklere yaptığı neyse. Ona çevremdeki kadınların ihtiyaçlarını gidermesinin benim işime geleceğini yazdım. Sonra da zaten onlar olmasa sokağa çıkıp kadınların kafasını keserdin dedi. Benim gibilerin ırkçı olduğunu ve lgbt ye karşo olduğunu iddia etti. Biliyorum bu konuşmaya girmemin bile hata olduğunu söyliyceksiniz ama eğer tartışmaz isem onlar buna inanmaya devam edecek. Hiçbir şekilde toplumsal cinsiyet ilişkilerini bilmeyecek ve aslında doğruyu anlatmaya çalışan seni beni kadın düşmanı ilan edecek. Okuduğunuz için sağolun
submitted by Denizaurus to AteistTurk [link] [comments]

Üst düzey kopya taktikleri

öncelikle kopya çekmeye dönemin ilk dersinden karar verilmelidir. asla bu yazılıya çalışamadım bari kopya çekeyim diye düşünmeyin. daha önce de söylediğim gibi kopya çekmeye karar verilecek an sene başıdır. bu size gözlem yapmak için gerekli zamanı verecektir. dilerseniz şimdi yapılması ve yapılmaması gereken şeylere kısaca göz atalım.
yapılması gerekenler
ilk derslerde öğretmeni gözleyin. sınıftaki hareketlerine dikkat edin dersin ne kadarında ayakta ne kadarında kürsüde oturduğuna göz atın. dersle ilgili gözükün. kopya çekmeye yeltenmeyecek bir öğrenci izlenimi yaratın. güneş alan bir sınıfta iseniz cam kenarını değilseniz lambaların altını tercih edin. unutmayın ki küçücük kağıtlardan küçücük yazılar okuyacaksınız. ışığınızı iyi ayarlayın. oturduğunuz sırayı ilk günden kirletin. üzerine resimler yazılar yazın. aralarda kopya yazabileceğiniz boşluklar bırakmayı unutmayın.
yapılmaması gerekenler
sınav sırasında her zaman oturduğunuz sırayı tercih edin. yerinizi değiştirmeyin. özellikle arka sıralardan kaçının. işini bilen bir öğretmen sınıfı kürsüden değil en arkadan gözleyecektir. bu durumda sizi onu göremezsiniz ama o sizi çok net görür. ideali önlerden ortaya yakın bir sıradır. asla yanınızdakine güvenmeyin. sıra arkadaşınız boynunda çanla gezen ve geviş getiren biri dahi olsa siz sadece kendinize güvenin. aşırılıktan uzak durun. hangi öğretmene hangi yöntemi kullanacağınızı önceden belirleyin. siz akıl almaz yöntemler denerken önünüzdeki öğrencinin kucağında kitap çatır çatır kopya çektiğini görürseniz üzülürsünüz.
şimdi birkaç taktik üzerinde duralım.
Bireysel yöntemler
selpak yöntemi
türü: bireysel zorluk derecesi: kolay risk faktörü: düşük kullanım alanı: hemen hemen her ders
yazılıdan önceki ders hasta taklidi yapın. gerekirse vitamin hapı öksürük şurubu falan getirip öğretmenin gözü önünde için. kopyayı selpak mendilinizin içine tükenmez kalemle yazın. dolma kalem ya da benzeri likit mürekkepli kalemler kullanmayın, yazı dağılır. hazırladığınız mendilleri sınıflandırıp farklı ceplerinize yerleştirin. sınav sırasında burnunuzu silecek gibi yapıp çaktırmadan yazdıklarınızı okuyun. asla mendile çok uzun süre bakmayın. unutmayın ki kimse kendisinin bile olsa bir sümüğü yarım dakika izlemez. öğretmenin şüphelendiği durumlarda mendili gerçekten kullanın ve kopyayı imha edin. inanın öğretmen emin bile olsa mendilinizi incelemeyecektir. yazılı kağıdını verirken burnunuzda istanbulun fethi 1453 yazmasını istemiyorsanız asla mürekkepli kısmı yüzünüze deydirmeyin.
akordeon yöntemi
türü: bireysel zorluk derecesi: orta risk faktörü: orta kullanım alanı: her ders
sınıfın en uzun saçlı (tercihen sarışın) kızını bulup iki-üç tel saçını alın. kopya kağıdını saç telinin boyuna yakın gelecek uzunlukta bir şerit şeklinde hazırlayın. kopyayı yazdıktan sonra şeridi 3 parmak boyunda katlar oluşturacak şekilde katlayın. oluşturduğunuz akordeon biçimindeki kağıdı tam ortasından iğne ile delin. saç tellerini bu deliklerden geçirin. kağıdınızın ve saç tellerinin ucunu sıranızın altına, saç tellerinin diğer ucunu oturduğunuz yere yapıştırın. tehlike anında kağıdı sıranın altındaki yapıştırdığınız yere doğru itin. kağıt daha önceden katladığınız yerlerden katlanacak ve tamamen yok olacaktır. öğretmen gittikten sonra tekrar kağıdı ucundan yavaşça çekerek açın. burada iplik yerine saç teli kullanmadaki amaç sarı saç tellerinin çok daha zor görülmesidir.
silgi yöntemi
türü: bireysel ama paylaşıma açık zorluk derecesi: orta risk faktörü: düşük kullanım alanı: tüm dersler
silginizi çevresindeki kartonla beraber yanlamasına kesip ikiye ayırın (kartonun bir yanını kesmeyin ki iki parçayı sabitlesin) daha sonra bu iki parça silgiyi içine koyacağınız kağıdın kalınlığı kadar inceltin. parçaları bir yanını kestiğiniz kartonun içine yapıştırın. içine koyacağınız kağıdı yelpaze şeklinde katlayın ve uç parçalarını silginin içine yapıştırın. elinizde arasında kopya olan ama dışarıdan bakıldığında sadece silgi olan bir araç var artık. bunun faydası size sıranın içinden değil üstünden çalışma fırsatı vermesidir. ayrıca basit bir silgi alışverişi şeklinde bu kopyayı başkalarıyla da paylaşabilirsiniz.
aman da office ne güzel bir şey yöntemi.
türü: bireysel ama paylaşıma açık zorluk derecesi: basit risk faktörü: düşük kullanım alanı: tüm dersler
sınava girmeden bir süre önce office açılır, dersle ilgili bilgiler font size 2 ile yazılır, tercihan times new roman gibi okunabilitesi yüksek bir font seçilir. print edilir. sınav sabahı kırtasiyeden uzunca silgilerden alınır, hani şu pelikan a20 falan öyle bir şeyler var ya onlardan. print ettiğimiz kağıdı bant yardımıyla silginin etrafına yapıştırırız. kopyamız silginin kendi kabı gibi gözükür, yazılar da gayet okunabilir bir şekildedir. böylece ne öğretmen ne asistan kuşkulanır. sınav ortasında sınıfın öbür tarafındakiyle şöyle bir diyaloga girebilirsiniz.
kimse de bir şey demez, arada kendini kanıtlamaya çalışan asistanlar çıkıp "silgisi olmayan sınava girmesin" tarzı geyiklere girebilirler, siz işinize bakın.
afiyet olsun.
Kitlesel yöntemler çoktan seçmeli sınavlarda en şahanesi budur. birbirinin devamı iki yatılı okulda geçen 8 yılın son 6 yılında çok başarılı bir biçimde uygulanmış, süper sonuçlar alınmıştır. diyelim ki soru şudur:
soru 1. aşağıdaki osmanlı sultanlarından hangisi aynı zamanda halife ünvanına da sahip değildir?
a) birinci süleyman b) birinci selim c) ikinci mehmet d) ikinci selim e) birinci mustafa
hangisi? noldu? bilemediniz mi? cevap c seneneği ikinci mehmet'tir. işte bu gibi durumlar için sınav öncesi ders konularını biz aramızda 10 cankuş paylaşırdık, 8 yıl beraber olmanın verdiği avantajla konunun inceliğini bildiğimizden önceden anlaştığımız gibi sınav başladıktan hemen sonra grup bireysel bazda eyleme başlardı; gruptan herhangi biri sınav gözlemcisine soru soruyorum ayağına doğru seçeneğe gönderme yapardı, buyrun;
-hocam bir sorum olacaktı... + evet?
bu "hocam ben anlamadım tribiyle" çok ekmek yedik biz. sınav esnasında asıl ders hocası tüm anfileri dolaştığından vakti olursa o da ancak sınav sonuna doğru bir beş dakka sorusu olan var mı ayağına uğrardı ki, hey hey biz zaten çoktan sınavdan çıkmış olurduk. bu yöntemle 100 üzerinden 80'den düşük not aldığımı hatırlamıyorum.
türü: kitlesel zorluk derecesi: oldukça kolay risk faktörü: en çoğundan "şüphelenme" kullanım alanı: testler gerekli malzemeler: bir sınıf bir de test sinavi
uygulamasi: testli sınavlarda oldukça kolay ve risksiz uygulanabilen bu yönteme göre, sınav öncesi sınıfta bir kodlama sistemi geliştirilir, ve her şıkka bir "ifade" yerleştirilerek sınıftaki insanlara öğretilir.
a) çok kolay b) kolay c) zor d) çok zor e) müthiş zor
sınav sırasında öğrenciler "hocam 18. soruyu anlayamadim bir bakar misiniz" diye hocaya seslendiklerinde o soruyu yapan ve emin olan kişi cevap a ise "aaa nesini yapamadin, çok kolay bu" , d ise "ben de kavrayamadim, çok zor gibi gözüküyor" diye söyleyecek, böylelikle cevaplar iletilmiş olacaktir. önceden de derslerde bu tür yorumlar yapiliyorsa hoca normal algılar ve sorun çıkarmaz. eğer derslerde konuşturmayan bir hoca ise bile, kendisine yöneltilen sorudan dolayi birkaç saniye dikkatini farklı yere yoğunlaştırmış olacak ve muhtemelen sizi duymayacaktir bile. işin suyunun çıkartılmaması için fazla yapılmaması gerekse de 30 soruluk testlerde 29 soruyu bu yöntemle sorunsuz çözdüğümüz olmuştur.
önemli not: henüz psikopat hocalarda denenmemiştir.
kaos yöntemi
türü: kitlesel zorluk derecesi: zor risk faktörü: nispeten yüksek kullanım alanı: testler coğrafya gibi kısa cevaplı sorular ve özellikle habersiz yazılılar.
ustalık gerektiren bir yöntemdir. amaç sınıf içinde karışıklık yaratıp öğretmenin dikkatini dağıtmaktır. şimdiye kadar en kesin başarı ani rahatsızlanma yöntemiyle sağlanmıştır. kusma, burun kanaması gibi bir mizansen yaratılır. kendini sınıfın başarısı adına feda edecek kişi ani bir hareketle ayağı fırlar, kusmak üzere olduğunu ya da burnunun kanadığını iddia eder. burun kanaması bir ön hazırlık gerektirir. önceden dezenfekte ettiğiniz bir toplu iğneyi iyice sıktığınız işaret parmağına hafifçe batırıp kanı avucunuza iyice yayın. kanın baş ve işaret parmağı arasındaki boşlukta iyice görünür halde olmasına özen gösterin. birden yerinizden fırlayıp dikkati üzerinize çekin. öğretmene lavaboya gitmeniz gerektiğini paniğe kapılmış bir halde ama oldukça yavaş bir şekilde anlatın. bu sırada birkaç arkadaşınız "aa nooldu vah vah" gibi sesler çıkarmalı ve sınıfta bir uğultu oluşturmalıdır.hiçbir öğretmen kan kaybından ölmenize razı olmayacaktır. siz şovunuzu tamamladığınızda tüm arkadaşlarınız sözlü bir biçimde kopya alış verişini tamamlamış olacaktır.
90li yillarin sonunda kara harp okulu nda kullanilan oksuruklu saat yontemi filmlere konu olacak duzeydedir ve uzun sure kullanilmasina ragmen cozulememi$tir. bu kopya yonteminin cozulmesinden sonra kara harp okulunda her hangi bir saat ile sinava girmek yasaklanmi$tir. bu metodu kullanip geli$tiren ki$iden dinledigim kadariyla aktarayim.
oksuruklu saat yontemi
turu: grup halinde (sinava girenlerin tumu) zorluk derecesi: cok kolay risk faktoru: cok du$uk kullanım alani: tüm testler (sayisal veya sozel)
sinava girmeden once herkes saatlerini ayni olacak $ekilde saniyesi saniyesine kadar ayarlar.
bu kopya metodunda ortak bir siralama kurali $arttir. ornek olarak; sayisal bir sinavda sorular $iklarinin en kucuk degerlerine gore siralanir, sozelde ise $iklarin alfabetik siralamasi goz onunde bulundurulur. siralamanin herkes tarafindan ayni $ekilde yapilmasi gerekmektedir. bu i$in ba$langic kismidir.
siralama bittikten sonra o derste iyi olanlar sorulari hizli hizli cozerler. sorularin cozulmesi bittikten sonra kararla$tirilan an beklenir.
kararla$tirilan an gelince sorulari cozen ki$i veya ki$iler belli zaman araliklarinda oksurmeye ba$larlar. $oyle ornek verebiliriz; dort $iktan olu$an testte her soru icin 20 saniye ayrilir, herkesin bekledigi andan itibaren saatler takip edilir ve be$er saniyelik zaman dilimlerinin kacincisinda oksurulmu$se cevap o $ik olur. be$inci ve onuncu saniye arasinda oksurulmu$se cevap "b" $ikkidir. bu yontemle tum cevaplar yakla$ik 100 ki$inin oldugu sinav salonunda okunur.
siralama dogru yapilmi$sa ve takip iyiyse i$lem tamamlanmi$ demektir. bu yontem uygulanirken istenmeyen tek durum hasta olan bir ba$ka ki$inin kendini tutamayarak oksurmesi veya hap$irmasidir.
bu yontem uzun sure ba$arili bir $ekilde kazasiz uygulanmi$tir. ogrencilerin bir $eyler yaptigindan $uphelenen ogretmenlerin tum cabalari ise bo$a cikmi$tir. hatta bir sinav esnasinda gozlemci subay isyan edercesine "siz bir $eyler yapiyorsunuz ama anlayamiyorum" $eklinde bagirmi$tir.
yontemi anlayamayan ogretmenler grup sayisini artirarak onlem almaya cali$mi$lardir. ba$langicta a ve b gruplariyla sinava giren ogrencilerin kar$isina artik a,b,c,d,e ve f gruplari cikmi$tir. fakat sorulan sorularin neticede ayni olmasi sebebiyle, bu onlem metodun uygulanmasi acisindan i$e yaramami$tir ve kopya yontemi tikir tikir i$lemeye devam etmi$tir.
en sonunda okuldan atilmakla kar$i kar$iya kalan ogrencinin olayi aciklamak zorunda kalmasiyla yontem aciga cikmis ve her turlu saatin sinavlarda kullanilmasi yasaklanmi$tir. muhtemelen bu yasak hala devam ediyordur.
edit: devam ediyormu$...
board marker* taktiği.
türü: kitlesel zorluk derecesi: kolay risk faktörü: düşük kullanım alanı: formül ya da kısa tanım, ezber gerektiren tüm dersler.
en güvenli kitlesel kopya çekme yöntemidir. kopyayı sınıfın duvarını süsleyen türk bayrağı, atatürk'ün gençliğe hitabesi, istiklal marşı, atatürk resmi gibi tabelaların cam yüzeylerine oturduğunuz yerden rahatça okuyabileceğiniz büyüklükte yazın. bu tip ispirtolu kalemlerin ışığı yansıtmama gibi hoş bir özelliği vardır. uygun açıdan bakıldığında sınıfın en arkasından bile rahatça okunabilir. kürsüden kalkmayan öğretmen tipine karşı idealdir.
submitted by ateisthristiyan to kopyamakarna [link] [comments]

Bekaretin Önemi ve Evlilik Öncesi Cinsel İlişki

Bekaretin Önemi ve Evlilik Öncesi Cinsel İlişki
Öncelikle bu yazıda kadın bekareti kavramı tıbbi bir kavram*(kızlık zarı)* yerine bekaretin tarihsel olarak süregelen toplum nezdindeki algılanışından bahsedilmektedir.
Avcı-toplayıcı insanların yaklaşık 10bin yıl önce başlattığı tarım devrimi, yerleşik yaşama geçişe sebep oldu ve bu insanlık tarihinin eşine rastlanmayan yepyeni toplumsal yapılara, sınıflara ve ilişkilere evrildi, bu sosyal evrim halen devam etmektedir.

Toplum yapıları içerisinde bekaret, mülkiyet için anahtar olarak algılandı ve bir babanın doğacak çocuğun kendisinden olduğuna emin olması için aranan birincil şart olarak kabul edildi. Kadınların cinsellik yetkilerini sert biçimde kısıtlayan, kadına cinsel erişim hakkının tek bir erkeğe verildiği bir evlilik düzeninde ilk çocuk erkeğin babalığını güvenceye alırken, kadının evlilik sonrasında da tekeşliliğe zorlanmasının sonraki çocuklarının da aynı soydan geldiğinin güvencesi olmuştur. Yeni yeni filizlenen tarım toplumunda, mülkiyetin ve malların dağılımı yalnızca erkeklerin denetimindeydi. Bu yüzden, kendilerine ve bebeklerine yiyecek, barınak vb. sağlamalarını gerektirecek bir çıkarları olduğu yönünde erkekleri ikna etmek için kadınların tarih boyunca kullandıkları en iyi yöntem o kadının doğurduğu çocuğun belirli bir erkeğe ait olduğunu yine o erkeğe halk içinde kabul ettirmekti. (The Surprisingly Short History of Heterosexuality,Blake,2012)
Günümüzde 60'ların Amerikan toplumunda ortaya çıkan cinsel devrim Türkiye gibi toplumlara da sirayet etmiş, kadınların cinselliğe erişimi çok daha kolay hale gelmiştir. 2018'de yapılan bir testte Tinder kullanan kadınların erkeklerden 2-3 kat daha fazla cinsel etkileşime girdiği ortaya çıkmıştır. https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/01972243.2017.1414093
Kadınlarda evlilik öncesi seks partneri sayısı ile boşanma oranı arasında bağ bulunmaktadır.
The National Survey of Family Growth 2011-2013 data
Evlilik öncesi bir seks partneri olan bir kadın bile boşanma olasılığını ikiye katlıyor. Evlilik öncesi iki cinsel partneri olan bir kadın, boşanma olasılığı 3,5 katına çıkıyor.
Bu konudaki bir başka araştırma: ergen cinselliği/evlilik öncesi cinsel ilişkinin evlilik içi sorunlar ile ilişkili olduğunu gösterdi. Kadınların evlilik öncesi cinsellik yaşamaları hem doğrudan hem de dolaylı olarak boşanma ile bağlantılıdır. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1741-3737.2010.00819.x
Bakire olmayıp evlenenlerin, bakire olarak evlenen eşlere kıyasla hayatlarının geri kalanında sadakatsiz olma olasılıkları daha yüksektir (The Social Organization of Sexuality, Lauhman,1994)
Bekaret önemlidir, bekaretin önemsiz olduğunu iddia edenlerin özellikle erkeklerin bu konuda yorumları çok sığ ve gerçeklikten uzak yorumlar olduğunu düşünüyorum.
Sizler ne düşünüyorsunuz ?
submitted by ArnoldCivardanegezer to ToplumsalTartishma [link] [comments]

Eternal Heart

Eternal Heart

Eternal Heart: Eternal Heart yorumlar, maddeler, yan etkiler, faydalar, çalışma, fiyat & Satın al!

Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !!

Resmi internet sitesi : www.eternalheart.com

Eternal Heart nedir?
Eternal Heart, yüksek tansiyonla yeterince mücadele edebilen bir şuruptur. Markaya göre, yüksek tansiyona çeşitli katkıda bulunanlar var ve bunlara hitap ederek, kullanıcılar aradıkları tam rahatlama ve bakımı yaşayabilirler. Ana etkenlerden birkaçı düşük seviyelerde nitrik oksit, hastalıklı trombositler, inhibitörlerde bir dengesizlik ve vücutta aşırı iltihaplanma içerir. Bu formül, kullanıcıların kan basıncını güvenli ve etkili bir şekilde düşürebilmesi için bu ve diğer sorunları çözmek için klinik olarak tasarlanmıştır.

https://preview.redd.it/8hgo7ef7xbd61.png?width=1144&format=png&auto=webp&s=c1e602b44a361752faadf179059770a7673b5ec3
İlgili aramalar: Eternal Heart, Eternal Heart Şurup, Eternal Heart Fiyat, Eternal Heart Yorumlar, Eternal Heart Malzemeler, Eternal Heart Faydaları, Eternal Heart Yan etkiler, Eternal Heart Şurup fiyatı, Eternal Heart Şurup yorumları, Eternal Heart Kompozisyon, Eternal Heart Şikayet, Eternal Heart Nereden Alınır, Eternal Heart Nasıl kullanılır, Eternal Heart maliyet, Eternal Heart İşler, Eternal Heart forum, Eternal Heart original, Eternal Heart eczane
Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !!

Resmi internet sitesi : www.eternalheart.com

Eternal Heart Size Uygun mu?
Ürün, sağlıklı tansiyonu korumak isteyenler veya küçük tansiyon problemleri olanlar içindir. Bu, ciddi tansiyon sorunları olanlar için değildir. Hamileyseniz, emziriyorsanız, ilaç kullanıyorsanız veya herhangi bir sağlık sorununuz varsa, bu şurubu almadan önce bir sağlık uzmanına danışın.
Eternal Heart İnceleme Özeti:
Eternal Heart fiyatı, halihazırda tansiyonu ile ilgili sorunları olan tüketicilere yöneliktir. Tedavi, web sitesinin etkili olduğunu iddia ettiği birçok içeriği içerir ve hepsi kalp sağlığı için gereklidir. Çoğu insan bu bileşenleri bir multivitamin içinde alabilir, ancak daha yüksek bir potansiyele sahip olmak kalbe daha büyük fayda sağlayacaktır. Bununla birlikte, yüksek tansiyonun birçok nedeni olduğu için, gerçek fayda kullanıcının koşullarına bağlıdır. Eternal Heart, tüketicilerin yüksek tansiyonlarını genellikle ilaçlarda yer alan kimyasallar yerine basit ve doğal içeriklerle yönetmelerine yardımcı olan bir üründür. Tüketicilerin farklı paket seçenekleri vardır.

https://preview.redd.it/atoodn58xbd61.png?width=1082&format=png&auto=webp&s=7932e315649db214ddc3e1f826e369a829759d67
Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !!

Resmi internet sitesi : www.eternalheart.com

Eternal Heart nereden alınır?
Bu ürün sadece şirketin resmi web sitesinde bulunur. Bu, perakende pazarında mevcut değildir. Resmi web sitesinden satın alırken daha cazip teklifler ve indirimler alacaksınız.
İlgili aramalar: Eternal Heart, Eternal Heart Şurup, Eternal Heart Fiyat, Eternal Heart Yorumlar, Eternal Heart Malzemeler, Eternal Heart Faydaları, Eternal Heart Yan etkiler, Eternal Heart Şurup fiyatı, Eternal Heart Şurup yorumları, Eternal Heart Kompozisyon, Eternal Heart Şikayet, Eternal Heart Nereden Alınır, Eternal Heart Nasıl kullanılır, Eternal Heart maliyet, Eternal Heart İşler, Eternal Heart forum, Eternal Heart original, Eternal Heart eczane
submitted by eternalheart1 to u/eternalheart1 [link] [comments]

Evi arabayı satın Türkiye'ye basın

Bu en çok vaka sayısı yarışını 1. Bitirmezsek sikin beni amk, ne bilim gidin iddia falan oynayın kdbdidhdjdh... Olm şaka maka durum boktan ya. Bize yalan söyledikleri açık açık ortada ve bunları hala savunan kesim var. Hani burda uzun uzun yazıp okuyanları sıkmak istemiyorum ama beni salsanız bi 100 sayfalık bişey yazarım heralde ya. Aga 28000... Yani, ne söylenebilir bilmiyorum ama başımız çok büyük belada günümüz iktidarıyla. Bunu sadece bugün olarak algılamyın bu arada, olay 28000 değil, şimdi önlem alsalar bunları körü körüne savunanların"bak vakalar yükseliyodu o yüzden önlem alındı" demelerine izin vermeyin çünkü bu adamların masalarına aylardır bu veriler koyuluyodu. Sadece 28000 değil, bu adamlar vaka sayıları 27000 ken nerdelerdi? 26000 ken, 25000 ken, 24000, 23000, 22000 ken nerdelerdi aq? Aga herşeyi geçtim 10000 e ilk ulaştığında niye gerçekleri söylemediler amk. Muhtemelen aylardır bu şekilde, bu yalan olayına ne zaman başladılar tam kestiremiyorum ama bence şu vaka sayıları hiçbir önlem olmadığı halde 1500-2000 arasında gezdiği dönemlerde kesinlikle yalan söyleniyodu bize. Neyse gerçekten çok fazla uzatmak istemiyorum ama yorumlar bölümünde ne yapabileceğimizi ciddi anlamda tartışalım ya. Vakaların 28000 olmasından bahsetmiyorum, bu iktidarı minimum zararla başımızdan nasıl atabileceğimiz konusunda.
submitted by Omerevc to Turkey [link] [comments]

Azerileri ve Ermenileri ne kadar tanıyoruz?

Bu postta biraz şeytanın avukatlığını yapmak istedim. Başlıktaki sorudan yola çıkarak hem bu konuda kafamda dönenleri usturuplu bir şekilde ortaya koymaya hem de belki bu konuya daha önce hiç bu açıdan bakmamış bir iki kişiye farklı bir bakış açısı sunmaya çalışacağım.
Her şeyi siyah beyaz olarak gören insanlar için, haşat edilmeden önce peşinen ifade edeyim de, Azerbaycan'ın Karabağı kendi egemenliği altına almaya çalışmasını destekliyorum ve Azerileri seviyorum. ASALA'nın ve Ermeni lobilerinin Türkiye'ye verdiği veya vermeye çalıştığı zararların da bilincindeyim siz tarih dersi vermeye çalışmadan söyleyeyim.
Başlıktaki soruyu kendime ciddi şekilde geçen günlerde Azerbaycan'daki cephelerden birinde çekilmiş görüntüleri izlediğim sırada sordum. Azeri muhabir elinde mikrofonla askerlere gidip tek tek bir şeyler soruyor sonra onları şevklendiriyordu kameraya döndüğü bir sırada da işte aslanlar burada, Kızılbaş askerlerinin torunları burada düşmanla savaşmaya hazır gibi bir ifade kullandı. Bunu duyunca kafamda ufak bir şimşek çaktı o an, ve az çok şuanda yazmaya çalıştığım şeyler canlandı kafamda.
Videonun altındaki yorumlar her zamanki gibi Türkiye ve Azerbaycan bayrağı emojileriyle ve iki devlet tek millet, Türk kimdir? Türk şudur.. diye yazılan basmakalıp bomboş milliyetçi yorumlarla ve Ermenilere nefret kusan ifadelerle doluydu. Ben de kendi kendime Azerbaycanlıları ve Ermenileri ne kadar tanıyor bu yorumları yazan insanlar diye sordum. Çünkü tarih okumayı oldukça seven ve sık sık yurtdışına seyahatlerde bulunan birisi olarak benim için bile her iki ülke de adeta kapalı bir kutu gibi. Türkler olarak her iki milletle olan tarihi ilişkimiz kafamızda tamamen muğlak ve çoğumuzun bakış açısı yakın tarihte yaşanan gelişmelere bağlı olarak milliyetçi ve hamasi olarak şekillenmiş durumda.
Ermenilere karşı Azerileri desteklemekte bir sakınca görmüyorum. Ancak bunun, aklıselimi yitirmiş şekilde Ermenileri tamamıyla itin götüne sokarak ve şeytanlaştırarak gerçekleşmesini trajik, anlamsız ve tehlikeli buluyorum. Türklerin kraldan çok kralcı olup Türk yapımı dronelarla paramparça edilen Ermeni piyadelerinin görüntülerini izleyip adeta mastürbasyon yapmasını hastalıklı buluyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın çıkıp Ermenistan bir terör devletidir gibi pervasız ifadeler kullanmasını ve Dışişleri Bakanı'nın bomboş hamasi ifadelerle şu ufacık devlete sanki Türkiye Ermenistanla savaşan tarafmış gibi saldırmasını ve Türkiye'nin azıcık kalmış diplomatik yetkinliğini de çöp etmesini sakıncalı buluyorum.
Evet birçoğunuz bunu doğru buluyor ve destekliyor ancak hükümetin bu savaşta kendi iktidarını taraf ettiğini görmemek için kör olmak gerek. Erdoğan Karabağ üzerinden kendi bekasını da garanti altına alma savaşını veriyor ve Türk halkının iliklerine kadar işlemiş olan militarizmi tepe tepe kullanıyor. Bunda başarısız olduğunu söylemek de güç. Aynı Erdoğan'ın 2009 yılında Ermenistan ile yakınlaşma politikası izlediğini aklınızdan çıkarmayın. O gün o politikayı alkışlayanların bugün Ermenistan terör devletidir ifadelerini yine alkışlamaları da Türkiye'deki akıl tutulmasını çok net yansıtıyor.
Asıl konuya dönecek olursak ve sorunun cevabına vermeye çalışacak olursak, sanırım benim için de bunun cevabı muğlak biraz. Ermenileri veya Azerileri yeterince tanımadığımı düşünüyorum.
Ermenilerle olan ilişkimiz ta 11. yüzyıllarda Anadoluya yerleşmeye başlamamızla başlıyor. Yani bu Osmanlı'nın da çok öncesine gidiyor. Azerilerle olan ilişkimiz de birliktelik değil daha çok ayrılmaya yönelik bir ilişki olarak yaşanıyor. Oğuz kolundan gelen diğer Türkmen kuzenlerimiz daha sonra Azerbaycan adını verecekleri Kafkasya bölgesini kendisine yuva ediniyor bizler ise Anadoluyu ve Rumeliyi kendimize yuva ediniyoruz. Azeri Türkmenleri, Moğollar gelip ortalığı darmaduman edene kadar Karakoyunlu Akkoyunlu gibi ciddi devletler kuruyorlar. Filmin şeridi oralarda bir yerde kopuyor biz Arap ve Kürt etkisiyle Sünniliği seçerken kuzenlerimiz ise Pers etkisiyle Şiiliği benimsiyorlar. Safeviler zamanında hepten kanlı bıçaklı oluyoruz. Osmanlı'nın nezdinde Şiilikle ve İranla tamamıyla iç içe geçen Azeriler artık 'Acem' ve Kızılbaş olarak görülmeye başlanıyor. Şahkulu isyanları ile Anadolu'da terör baş gösterince de Kızılbaşlar tamamıyla bir tehdit unsuru olarak görülüyor ve nihayetinde Anadolu Türkleri için öteki haline geliyorlar. Bu 16. yüzyılda oluyor, 17. yüzyılda aramızdaki husumetleri bir şekilde çözüyoruz ve Kasrı Şirin anlaşması ile Zağroslar Türkiye'yi ve İran'ı ayıran duvar niteliğini kazanıyor. İran'da Türk kökenli hanedanlar gelip gidiyor ama her iki ülke de kendi yağında kavruluyor, ne ciddi şekilde çatışmalar yaşanıyor ne de Türkiye'nin Batıyla gerçekleştirdiği ölçüde ticari bir ilişki. İran ve oradaki Türkmenler, Türkler için Acem olup çıkıyorlar. Daha sonra İran Rusya ile sürekli bir çatışma içine giriyor ve Kafkasya bölgesi el değiştirip duruyor nihayetinde Azerbaycan bölgesi Rusya İmparatorluğu elinde bitiyor sonrasında da Sovyetlerin bir parçası oluyor.
Yani biz Anadolu'da ve Rumeli'de kendi tarihimizi yaşarken ve harcımıza Arapları, Rumları, Kürtleri, Ermenileri, Arnavutları ve Balkan Slavlarını katarken Azeriler bizden (neredeyse) tamamıyla kopuk bir şekilde İran'da ve Kafkasya'da farklı bir tarih yaşıyor ve saydığım milletlerle yaşadığımıza benzer ilişkiyi onlar da Perslerle ve daha sonra Ruslarla yaşıyorlar. Ancak her iki kümenin de ortak elemanı olarak Ermeniler var. Gelgelelim Ermeniler, İran veya Rus'tan çok Türk egemenliği altında yaşamış bir millettir. Ermenilerle olan ilişkimiz yaklaşık 1000 yıl öncesinde Anadolu'yu kendimize ev bellememizle başlıyor. Bizans'a karşı yanımızda oluyorlar ve yüzyıllarca kayda değer bir problem yaşamaksızın Anadolu'da beraberce yaşayıp gidiyoruz. Türkler onlara milleti sadıka ismini veriyor hatta. Çünkü Moğollar, Kızılbaşlar ve Haçlılar canımıza okuduğunda bile bize sırt çevirmiyorlar. Zaten belki bu yüzdendir ki İstanbul fethedildikten sonra şehrin en asli topluluklarından birisi oluyorlar.
Fransız Devrimi sonrası ulus bilincinin ortaya çıkması ve milliyetçiliğin yükselişe geçmesi ile ve Osmanlı'nın da zayıflamasıyla nüfuz bölgelerimiz birer birer elimizden çıkmaya başlıyor. Bunun en kolayları en batıdaki topraklarımızda yaşanırken en zoru ise en doğudaki topraklarımızda yani batılı devletlerin en uzağındaki topraklarımızda yaşanıyor. Ermeniler yaşanan bu akımda en sona kalıyorlar, çünkü batının en uzağında yaşayan Hristiyan millet olmakla beraber en karmaşık duruma da onlar sahipti. Tek bir yerde toplanmamışlardı, bütün Anadolu'ya yayılmış vaziyette idiler. En büyük şehirlerimizde en büyük nüfuslar yine Ermenilere aitti. İstanbul'u İzmir'i alıp olası bir Ermenistan'a katmalarının hiçbir imkanı yoktu. Ama Osmanlı gelmekte olanı oldukça gerçekçi bir şekilde okuyarak realpolitik ve trajik bir karar vererek Ermenileri tehcir etme kararı aldı. Yüzyıllardan beri yaşadıkları evlerden ettiler Ermenileri. En zoru da bunu yapmaktı çünkü Ermeniler artık o kadar bizim parçamız olmuştu ki onları Anadolu'dan söküp atmak adeta kendi vücudundan bir uzvu kesmek gibiydi. Her ne kadar 1.5 milyon sayısı yalan olsa da tehcir sırasında inanılmaz sayıda insan hayatını kaybetti. Tehcir edilenlerin çoğu daha sonra Amerika ve Avrupa'ya göç ettiler şimdi oradan atıp tutuyorlar ama orası başka bir tartışma konusu. Fransız İhtilali'nin Osmanlı'ya olan etkisinin diyetini Ermeniler ödemek zorunda kaldı. Aklıselimle düşünen herhangi bir Türk bunu görebilir, soykırım iddialarını kabul etse de etmese de. Şahsen ben kabul etmiyorum. Ama yaşanan trajedinin ciddiyetinin farkındayım.
Bugün geldiğimiz noktada, evet Azeriler bizim Türk kardeşlerimizdir. Yukarıda yazdığım yüzyıllar süren maceradan sonra dillerini ve kültürlerini korumayı başarmışlardır. Ancak bence Türkler Azerileri yeterince tanımıyor. Azerbaycan'a delice destek veren İslamcılar bugün Azerbaycan'a gitse ve orada zar zor ezan sesi duyulduğunu görse muhtemelen hayrete düşer. Hatta dindar olanlarının da Caferi olduğunu, namaz kılanların vs. secde ederken kafasının altına Kerbela taşı koyduğunu görse neye uğradığını şaşırır. İsraille olan ilişkilerinin ne kadar sıkı fıkı olduğuna inanamaz. Azeriler bize göre çok çok daha seküler bir yaşam tarzına sahipler. Ama bunun sebebi Azeri entelijansiyasının kendi kendine geliştirdiği dünya görüşününden (weltanschauung, kozmovizyon) ziyade Sovyet etkisidir. Evet bizden daha sekülerler ancak bize göre daha baskıcı bir kültüre de sahipler bu da yine Sovyet etkisinden kaynaklanıyor.
Yazdıklarımda tamamen yanıldığımı veya çarpıttığımı iddia edebilirsiniz. Bu böyledir diye diretmiyorum, zaten demek istediğim her iki topluluğu da bizim yeterince tanımıyor oluşumuz. Azerbaycan, Rus nüfuz bölgesine hiç girmeseydi ve İran'ın bir uzantısı olarak ulus devlet olsaydı bugün çok farklı bir görüntüye sahip olabilirdi.
Ermenistan'a gelince, bu ülke, nüfusunun ciddi bir kısmının dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış olduğu Kafkaslar'da iki hasım devlet arasına sıkışmış denize kıyısa olmayan fakir ve gariban bir ülke. Dünyaya açılan kapısının biri yine kendisi gibi başka küçük bir ülkeye diğeri de dünya sisteminin dışında kalmış bir başka ülkeye açılıyor. Azerbaycan gibi ne petrolü ne doğalgazı var. Çevresinde olup bitenlerden tamamen izole edilmiş ve Rusya'nın desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkıp da böyle bir devlete agresif bir şekilde kafa tutması, meydan okuması ayıptır.
Bu arada bir de iki devlet tek millet diyoruz ama, Azerbaycanla gümrük birliğimiz bile yok. Bizim silah sanayimize verdikleri paranın da İsrail'e akıttıkları paraların yanında esamesi bile okunmaz. Şuan çok ilginç bir şekilde bizim hükümetin agresif çıkışlarından dolayı Karabağ çatışmalarına bağlı olarak bütün okları Türkiye kendi üzerine çekiyor. ABD'de, Avrupa'da Azerbaycan'a değil Türkiye'ye tepki gösteriyorlar. Azerbaycan ordusunun asıl teçhizatı İsrail'e ait ama paparasını yine biz yiyoruz. Kanada çok övündüğümüz dronelarımıza taktığımız optik malzemelerin satışını askıya aldı bile. Yani görünüşe göre biz bu çatışmada yine iş bilmez bir şekilde bir taraf olduk. Umarım en azından Azerbaycan bunu karşılıksız bırakmaz.
Son olarak, evet bu çatışmada Azerbaycan'ı destekliyor olabiliriz ama bunu sağduyu ile yapmalıyız. Savaş biter bir şekilde ama sonra bizim de Ermeniler'e bakacak yüzümüz olsun. Çünkü onlar da bizden bir parça.
submitted by bozokluoglu to Turkey [link] [comments]

Reddit'te olası gelecekteki "AK Troll" tedirginliği üzerine bir sohbet: Sakin olun.

İyi günler Turkey,
Bu uzun fakat keyifli bir yazı olacak, okunması 15 dakika sürer. İki bardak çay yeterli.

Öncelikle, konu hakkında bilgi sahibi olmayan insanların günler öncesinde derlediğim bu post'a bakabilir:
A Compilation of Turkish Pro-Government and Pro-Opposition News Agencies: In regards to Pro-Government Troll Accounts and How they operate and spread misinformation
Arada sırada bu topluluğa derleme sunan kullanıcılar arasındayım. Amatör olarak tarih ve data araştırmaları yapıp, konu hakkında bilgi sahibi olamayan insanların karmaşık bilgi ve perspektifleri hızlıca kavrayabilmeleri açısından paylaşımda bulunuyorum. Bir amatörüm, ancak çalışmalarımın bir faydası var ise ne mutlu bana.

Daha önceki çalışmalarım birkaçı şunlardır.
(Yabancıların da okuyabilmesi açısından İngilizce dilindedir) :
Data Derlemesi - 5 ayrı konuda, Türkiye ve Suriyeli Mülteci Krizine dair
Türk perspektifini anlamak üzerine, kaynaklarıyla birlikte Türkiyede PKK eylemlerinin derlemesi

Dile getirmek istediğim konu, Reddit platformu, diğer Sosyal medya platformları ile kıyaslayınca (Facebook ve Twitter'a göre) çok daha özgür ve yapıcı eleştiriye açık tartışmaların sağlandığı bir platformdur. Kaynakçası belirtilmeyen her bir iddianın sorgulunabilirliği vardır.
CHP İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Reddit hesabının var olması ile birlikte, Reddit'e dair ilginin oluşucağını, ve de bu ilgiden AK Trollerin faydalanmak istediği konusunda bir düşünce var topluluğmuzda.
AK Trollerin buradaki özgür konuşma, yorum yapabilme ve somut düşünme platformumuzun elimizden alabileceklerini düşünenler var. Kaygılarını anlayabiliyorum. Burada yapabildiğimiz tartışmaları ve platformu kaybetmek istemiyoruz.
Objektif olarak, AK Troller bunu başaramaz, ancak kendi içlerinde bunu yapabilirler. Reddit platformu, yalnızca tek bir ülkenin gündemi çerçevesinde şekilenen bir Sosyal medya platformu değil. Bütün dünya kullanıcılarına açıktır.

AK Troll'lerin konu ile ilgisinin ne olduğuna geçmeden önce, Reddit'in bir topluluk olarak nasıl çalıştığını bilmek lazım.

Reddit aslında birçok alt topluluklardan (subredditler) oluşan bir sitedir. Hepsinin ilgili konu başlıkları vardır. Turkey bunlardan bir tanesidir.
Hepsininde, kendi bünyesince uyulması gerekli kuralları ve bu kuralların uygulanmasını sağlayan bir topluluk ve Moderatörler vardır. Bir Teknoloji subredditinde yağlı boya paylaşımı yapamazsınız. Her konunun, mizahın veya düşüncenin bir subredditi vardır.
Ancak yeri geldiği zaman, Reddit, platformunda bulundurmuş olduğu tüm subredditleri kontrol edemediği gibi bu bazı subredditler bir "Echo chamber)" dediğimiz "Yankı odasına" dönüşebiliyor.

"Yankı Odası" tabiri;
Özetçe: "Körler sağırlar birbirini ağırlar" deyimi ile açıklayabiliriz.
Somut bir örnek vermek gerekirse, "Sino" topluluk subredditini örnek verebiliriz.
Sino subredditi, Çin Halk Cumhurriyetine lehine olumlu paylaşımlar yapıp--dış dünyanın "algılarını" ve de "komplolarını yıkmayı" hedefleyen bir topluluktur. Bunun çerçevesinde oluşmuş bir subreddit olup buna göre işleyen bir topluluktur.
Bu verdiğim bir örneği desteklemek amacında, şu postu paylaşmak istiyorum:
ARATIN: Sino in a nutshell ladies and gentleman, proving none of them actually live in china
  1. Bu paylaşımda bahsi geçen iddia: 1,3 Milyar nüfusu olan Çin Halk Cumhurriyetinde evsizliğin olmadığı, var ise gözde görülemeyecek kadar az bir sayıda olduğu savunuluyor.
  2. Oysaki, Çin'de yaşayan bir kullanıcı bunun aksini iddia ediyor, "ben bir dışarı çıksam bir kaç dakika içerisinde 4-5 tane evsiz bulabilirim" diye konuşup, elinde "Sino" ve o günün tarihini yazan bir not tutup evsizleri gösteriyor. Tam da dediği kadar evsiz bulmuş.
  3. Bunun üzerine bu kullanıcı Sino Subredditinde banlanılıyor. (Erişimi kalıcı bir halde engelleniyor.)
Ayrıca, banlanmak üzere, Sino topluluk moderatöründen aldığı yanıt şu şekildedir:
"Çin'in gelişimi ile Tinanmen Meydanı koruma altındadır. Xinjiang'daki Anti-Terör sistemi çalışmaktadır. Hong Kong'daki sonuç 1997'den itibaren hep aynı, ister isyancılar olsun veya olmasın. İstemesen de bu bir gerçektir. Bu konu hakkında HİÇ BİR ŞEY YAPAMAZSIN. Git "Westerner" subredditinde ağla."
+(Artı, Amerika Birleşik Devletlerini kötüleyen, Çin'i yüceltmeye yönelik nitelikte 5 ayrı cümle paylaşıyor.)
KONU DIŞI AYRI BİR NOT: Tiananmen Meydan Katliamı ile ilgi bir belgesel
Sonuç olarak, Sino topluluğunda savundukları retorik dışında bir konuyu tartışamazsınız.

***

Peki, bunun bizim AK Troll tehlikesi ile ne bağlantısı var?

AK Troller, Facebook ve Twitter'da topluca yaydığı sansasyonel haberleri ve iddiaları bir ihtimal Reddit'de de yayıp, tekrar bir "Yankı odası" yapmayı hedeflemektedirler.
Gelelim, bizi endişelendiren iddiaları konuşalım:

"AK Troller, Reddit'te Türkiye aleyhine olumlu olumsuz, yalan propagandalar yapacak"

Çin kadar engin propagandaları ve propaganda kaynakları yok. Kaldı ki, Batı'nın büyük bir çoğunluğu Türkiye'deki medyanın özgür olmadığının bilincinde. Bir yabancının "REİSSSSS 2023" diye paylaşım yapan olası hesaplarının inandırıcı bulabileceğini sanmıyorum.
Çin, Batı Medyası ve sermayesinde güç bulundurabilmesine rağmen sözü halen eleştirilebiliyor ise; Türkiye dışında hiç bir güç bulunduramayan AK Trollerin başarılı olması mucize olur ve de bunun akademik bir çerçevede incellenmesi gerekir.

"AK Troller, Türkleri daha kötü bir yönde temsil edecek"

Erdoğancı tayfası (özellikle "Gurbetçi" Erdoğancılar) zaten, haberdar ve aklı başında olan bir insan için Türkleri temsil etmiyor.
Türkleri <> etseler bile, hitap ettikleri kitle zaten Türklerden nefret eden, Türkleri tanımak isteyemen bir kitledir. Al bir bağnazı, vur ötekine.
Kaygınızı anlabiliyorum, ancak işin aslına bakacak olursak değişen pek bir şey yok.
Bizim yalnızca onlardan farklı olduğumuzu, kendimizi en iyi halimizle temsil etmemiz yeterli. Nefret, nefretten besleniyor. Yangın'a körükle gitmeyelim.
KALDI Kİ, bugünden 7 ay öncesinde, popüler subredditlerde "feminist guerrilla freedom fighter" olan PYD/YPG <> fotoğrafları düzenli bir şekilde paylaşılıp Türkiye ve Türklere "masum Kürt halkının tümüne yeniden soykırım yapıyorlar" diye karalamayı çalışıyordu.
Şimdi ise bu sözde hümanist ilgi yok denecek kadar az. Sansasyonel bir şişirme çabasıydı, şimdi söndü.

"AK Troller, zamanla istila edip, burayı kendi mekanını dönüştürüp buradan insanları maniple ederler"

Burası esnek kuralları olan Facebook, Twitter veya Ekşisözlük değil. Facebook'a ve Twitter'a göre bir "Yankı Odası" oluşturmak o kadar kolay değil.
Arkasında bir destek, bir kaynak veya bir düşünce olmadıkça paylaşımları sözü geçmiyor bu platformda. (Propaganda pekala mümkündür, ancak bir algı+kamuoyu desteği+devamlı aleyhine fikirbirliği oluşması gerekir.) Upvote/Downvote ve yorumlar ile bu kısmen mümkündür. Ancak bir AK Troll'ün, banlanmadan propagandasını yapabilmesi mümkün değildir.
Yazımdan alıntı yapmam gerekirse, işleyeceği konular şunlar:
Hedef göstermeden, şiddete teşvik etmeden, yalan söylemeden bunu yapamazlar. Deneyebilirler, ama bir tek Moderatörler değil topluluğun kendisi bile buna engel olur.
AK Troller "milli" duygulara yönelik propaganda yapar. Vermek istedikleri mesaj bu platformda zaten kabul görmeyen mesajlardır.

"Reddit Türkiye'de yasaklanır bu gidişle"

Bu mümkün, fakat aşılabilir. VPN servisleri, IP saklayan/değiştiren İnternet Tarayıcıları yeterlidir. Ülkemizde ilk defa bir site yasaklanmıyor sonuçta.

"Tartışmaların değerini yitirmeye neden olacaklar ve platformun kalitesi kaybolacak"

Platformun kalitesini belirleyen üç husus vardır.
  1. Düzgün kurallar, ve bu kuralları sağlayan moderatörler.
  2. İyi niyetle ve çaba sarf edilmiş paylaşımlar.
  3. Paylaşımların insan zihninde yaratığı düşünce ve sonuç.
AK Troller olası bir istila yapmaya kalksalar bile bir süre gürültü yapacaklar en fazla.

***

Özetçe, sakin olun.

Biz hiç bir yere gitmiyoruz, sadece muhtemelen birazcık daha büyüyeceğiz. Ancak, bizim topluluk olarak bize düşen olası sorumluluk, kaliteli paylaşımlar yapmaktır. Bir birimizi yapıcı bir yönde eleştirmektir. Moderatörler zaten ellerinden gelenini yapıyorlar.
Kendinizi eğitin, öğrendiklerinizi paylaşın, eleştirel bakalım olaylara. AK Troll zaten bunu engellemek istiyor.
Bırakın, geleceklerse gelsinler. Fikrimce, ya dikkate almayın, ya da çırpınışlarından eğlence çıkarın kendinize.

Sevgilerimle, sabrınız için teşekkür ederim.
submitted by Xanixiano to Turkey [link] [comments]

ngsbahis248 / ngsbahis 248 - Ngsbahis Yeni Giriş Adresi

ngsbahis248 / ngsbahis 248 - Ngsbahis Yeni Giriş Adresi
NGSBAHİS GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ
İlgili ve oldukça tecrübeli, çözüm hedefli çalışanları ile bahis severlerin site içerisinde karşılaşmış oldukları sorunlara anında çözümler üretebilen canlı yardım hattı hizmeti 7 gün 24 saat aktif olarak yardım sağlamaktadır. Üyelik işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilk yatırımını yapan üyeler ana paraya dokunmadan bonus talebi verebilir.
Biz de isteklerimize göre farklı iddia belirlemelerimizi rahatlıkla yaparak kazancımızı katlamak için gereken sonuçları bu biçimde rahatlıkla kendi açımıza göre avantajlı yaratabiliriz. Bu yöntem var ise daha güvenle bakabilirsiniz. Bu bağlamda ngsbahis 248 mobil giriş için tarayıcı desteğini tercih eden firmalar arasında bulunmaktadır.
ngsbahis248 canlı bahis ve casino oyunları web sitesi üzerinden kazanılan kazançların nakde çevirme istekleri üzerine bahis severler, basit bir şekilde para çekme talebinde bulunarak elde ettikleri kazancı banka hesaplarına aktarabilmektedirler. Takvimlerden tercihte bulunmanız ve kupon hazırlıklarına geçmeniz uzun sürmeyecektir. ngsbahis248 bahis sektörünün en çok kazandıran bahis sitelerinden biridir.
https://preview.redd.it/qepjy1qo3is51.png?width=1638&format=png&auto=webp&s=6fb59dc1d83877a3d827ccb9cbc9a6444bba3384
Bet sitesiyle ilgili istek, şikayet ve yorumlarınızı belirtmek için iletişim bölümünde yer alan mail adresleri ile irtibata geçmeniz ve yetkililerle görüşme sağlamanız yeterli olacaktır. Türk bahis severlerin vazgeçilmez bahislerinden biri olan futbol bahisleri ngsbahis248 bahis sitesinde en gelişmiş çağını yaşamaktadır. Ödeme aşamasında genel itibarı ile havale, EFT, ecopayz, TL Nakit, astropay, paykasa, otopay, kredi kartı, cepbank, QR kod gibi seçenekleri kullanabileceğinizi ve bu yönde para yatırabileceğinizi belirtebiliriz. Forum adreslerinde site hakkında olumlu yorumlar yapıldığı görülmektedir.
Çünkü bahis sitesinin reklamı bu şekildedir. Ülkemizde bahis siteleri hakkında bilinmesi gereken bir takım unsurlar vardır. Her oyunun kendi içerisinde farklı tarihi bulunurken, kumarhanelere gitmeden online adreslerden casino oyunlarını oynarsınız. Bu durum site kazanç taktikleri açısından da önemlidir. Bunun ilk nedeni, kısa sürede kazanç elde etme isteğidir.
NGSBAHİS YENİ ADRESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 396, 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 409, 410, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 417, 418, 419, 420, 421, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 429, 430, 431, 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 443, 444, 445, 446, 447, 448, 449, 450, 451, 452, 453, 454, 455, 456, 457, 458, 459, 460, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483, 484, 485, 486, 487, 488, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 541, 542, 543, 544, 545, 546, 547, 548, 549, 550, 551, 552, 553, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 571, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639, 640, 641, 642, 643, 644, 645, 646, 647, 648, 649, 650, 651, 652, 653, 654, 655, 656, 657, 658, 659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673, 674, 675, 676, 677, 678, 679, 680, 681, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 688, 689, 690, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714, 715, 716, 717, 718, 719, 720, 721, 722, 723, 724, 725, 726, 727, 728, 729, 730, 731, 732, 733, 734, 735, 736, 737, 738, 739, 740, 741, 742, 743, 744, 745, 746, 747, 748, 749, 750, 751, 752, 753, 754, 755, 756, 757, 758, 759, 760, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 769, 770, 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798, 799, 800, 801, 802, 803, 804, 805, 806, 807, 808, 809, 810, 811, 812, 813, 814, 815, 816, 817, 818, 819, 820, 821, 822, 823, 824, 825, 826, 827, 828, 829, 830, 831, 832, 833, 834, 835, 836, 837, 838, 839, 840, 841, 842, 843, 844, 845, 846, 847, 848, 849, 850, 851, 852, 853, 854, 855, 856, 857, 858, 859, 860, 861, 862, 863, 864, 865, 866, 867, 868, 869, 870, 871, 872, 873, 874, 875, 876, 877, 878, 879, 880, 881, 882, 883, 884, 885, 886, 887, 888, 889, 890, 891, 892, 893, 894, 895, 896, 897, 898, 899, 900, 901, 902, 903, 904, 905, 906, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 936, 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 949, 950, 951, 952, 953, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 969, 970, 971, 972, 973, 974, 975, 976, 977, 978, 979, 980, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 988, 989, 990, 991, 992, 993, 994, 995, 996, 997, 998, 999
submitted by Hydra_11 to u/Hydra_11 [link] [comments]

73bahisnow / 73 bahisnow - Bahisnow Yeni Giriş Adresi

73bahisnow / 73 bahisnow - Bahisnow Yeni Giriş Adresi
BAHİSNOW GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ
İlk defa üyelik gerçekleştiren kişilere 1000 TL para yatırdığı zaman toplam 2000 TL bonus vermektedir. Para yatırma ve çekme gibi finansal işlemlerinizi yaparken verdiğiniz bilgilerin gerçek olmasına büyük bir hassasiyet göstermeniz gerekli olacaktır.
Bu oyun adreslerine ulaşmak çok kolay. Aynı zamanda canlı casino içerikleri, casino slot oyun türleri, jackpot içerikler, poker, blackjack, baccarat ve diğer rulet gibi oyun türlerine de son derece kaliteli altyapı türleri ile giriş yapabilirsiniz. Bu siteleri yukarıdaki tablomuz sayesinde görüntüleyebilirsiniz ve bu bahis sitelerine üye olarak güvenilir bir şekilde bahislerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Bu sitelere üye olan kişiler istediği bir mücadeleye tek müsabaka kuponu oluşturabilmektedir. Özellikle 2-3.üncü sınıf iddaa tahmin platformları ve sitelerinden uzak durmanınızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu nedenle bahsi geçen iddia sayfasının diğerlerinden ayırmak gerektiği aşikârdır.
https://preview.redd.it/ox1r0vh88mg51.jpg?width=961&format=pjpg&auto=webp&s=535ba616b2e9c2e0d90eb42568dd639c8228d554
Bu durumların karşılanması ile birlikte güvenilir ve denetlenebilir bir ortamda yüksek oranlar ile canlı bahis seçeneklerini kullanabilme imkanını da beraberinde getirebilmektesiniz. Çevrim şartları da site bünyesinde çok kolay bir hale getirilmiştir. Bahis sitelerinde oynamaya başlamadan önce mutlaka özellike para çekme seçenekleri arasındaki çeşitliliğe dikkat etmenizi öneririz. 73bahisnow bahis sitesi, üyelerine ve kullanıcılarına geniş oyun yelpazesiyle hizmet vermesi sayesinde büyük bir bahis sever kitlesine de ulaşmayı başarmıştır.
Sizlere sunulan birçok hizmetler sadece spor bahisleri alanında geçerli değildir, aynı zamanda da bahis şirketleri dünyanın popüler casino oyunlarını da ayağınıza kadar sunmaktadır. Bu yorumlar ve şikayetler genellikle bahis sitelerinin olumsuz yönlerini belirtmek amacı ile yapılmaktadır. Müşteri hizmet sistemlerinin gelişmişlik durumları da sitelerin güvenirlik konusunda bir adım öne geçmelerini sağlamaktadır. Bet sitesinin online ortamlarda sık tercih edilmesinin nedenleri arasında, üyelerine güvenilir faaliyetleri sunması da yer almaktadır. Türkiye’de resmi olmaması nedeni ile bahisçiler yatırım yapacakları siteleri öncelikle tanımak istediği için genellikle deneme bonusu veren bahis firmaları daha fazla tercih ediliyor.
BAHİSNOW YENİ ADRESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 396, 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 409, 410, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 417, 418, 419, 420, 421, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 429, 430, 431, 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 443, 444, 445, 446, 447, 448, 449, 450, 451, 452, 453, 454, 455, 456, 457, 458, 459, 460, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483, 484, 485, 486, 487, 488, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 541, 542, 543, 544, 545, 546, 547, 548, 549, 550, 551, 552, 553, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 571, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639, 640, 641, 642, 643, 644, 645, 646, 647, 648, 649, 650, 651, 652, 653, 654, 655, 656, 657, 658, 659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673, 674, 675, 676, 677, 678, 679, 680, 681, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 688, 689, 690, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714, 715, 716, 717, 718, 719, 720, 721, 722, 723, 724, 725, 726, 727, 728, 729, 730, 731, 732, 733, 734, 735, 736, 737, 738, 739, 740, 741, 742, 743, 744, 745, 746, 747, 748, 749, 750, 751, 752, 753, 754, 755, 756, 757, 758, 759, 760, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 769, 770, 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798, 799, 800, 801, 802, 803, 804, 805, 806, 807, 808, 809, 810, 811, 812, 813, 814, 815, 816, 817, 818, 819, 820, 821, 822, 823, 824, 825, 826, 827, 828, 829, 830, 831, 832, 833, 834, 835, 836, 837, 838, 839, 840, 841, 842, 843, 844, 845, 846, 847, 848, 849, 850, 851, 852, 853, 854, 855, 856, 857, 858, 859, 860, 861, 862, 863, 864, 865, 866, 867, 868, 869, 870, 871, 872, 873, 874, 875, 876, 877, 878, 879, 880, 881, 882, 883, 884, 885, 886, 887, 888, 889, 890, 891, 892, 893, 894, 895, 896, 897, 898, 899, 900, 901, 902, 903, 904, 905, 906, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 936, 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 949, 950, 951, 952, 953, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 969, 970, 971, 972, 973, 974, 975, 976, 977, 978, 979, 980, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 988, 989, 990, 991, 992, 993, 994, 995, 996, 997, 998, 999
submitted by Hydra_11 to u/Hydra_11 [link] [comments]

Banko maç misli

Canlı Skorlar, Oran değişiklikleri, hazır kuponlar, yorumlar ve maç analizleri, milli piyango biletleri, mobil iddia, süper toto programları, mobil canlı maç izleme, at yarışları ve daha bir çoğu hepsi sadece bu sitede Banko maç mislide
submitted by gununsecmeleri to u/gununsecmeleri [link] [comments]

betkanyon213 / betkanyon 213 - Betkanyon Yeni Giriş Adresi

betkanyon213 / betkanyon 213 - Betkanyon Yeni Giriş Adresi
BETKANYON GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ
betkanyon 213 adresinde futbol bahislerinin yanı sıra; boks, kriket, dart, badminton, basketbol başta olmak üzere daha pek çok farklı bahisler yapılabilmektedir. Bu ve bunu gibi para yatırma işlemlerinden farklı olarak daha birçok para yatırma yöntemi de mevcuttur.
Canlı bahis oynamak için kullanıcıların herhangi bir sitede hesap oluşturmaları gerekmektedir. Bahis severler site içerisinde yer alan bu ödeme yöntemlerini kullanarak paralarını yatırdıkları gibi aynı zamanda sitede kazandıkları paraları da hesaplarına aktarabilmektedir. Bet severler, sitede yer alan para çekme yöntemleriyle birlikte işlemlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmektedir.
Bet sitesine üyeler tarafından çok fazla şikayet gelmediğini ve büyük sıkıntıların yaşanmadığını söylemek mümkündür. Bonus bakiyenizle en fazla 500 TL kazanmanız mümkündür. Bu konuda kaçak iddia oldukça fazla popüler bir iddia sayfası olarak bizleri karşılıyor.
https://preview.redd.it/h2dnhfn7xb851.jpg?width=1205&format=pjpg&auto=webp&s=10891100deca9bd99c84d5585cc43721f9c4e142
Adil hizmet anlayışının olduğu bir ortamda bahis oynamak istiyorsanız betkanyon213 bahis sitesine giriş yaparak üyelik işleminizi gerçekleştirebilirsiniz. Bunların birçoğu da iddia edilen bonusların verilmediği ya da siteden para çekimi esnasında sorun yaşandığına dair yorumlar. Ülkemizde bahis siteleri hakkında bilinmesi gereken bir takım unsurlar vardır. Eğer telefonunuz iphone değilse android mobil ödemeli bahis sitelerinden bir tanesinde üye olup bahis yapabilirsiniz.
Bu durumda, sitenin şeffaf hizmet politikası benimsemesinin etkili olduğunu söylemek mümkündür. Site AB’ ye kayıtlı ticari bir marka olduğu için muhteşem bir güven verici olanağa sahiptir. Bu şirketler yurt dışı tabanlı ve ekibi yurt dışında bulunan şirketlerdir. Avantajlı bonus kampanyalarını sunması nedeni ile betkanyon213 tercih edilmektedir. Lisanslarını linkleri ile birlikte paylaşan siteler diğerlerine göre daha güvenli olarak kabul edilmektedir.
BETKANYON YENİ ADRESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 396, 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 409, 410, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 417, 418, 419, 420, 421, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 429, 430, 431, 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 443, 444, 445, 446, 447, 448, 449, 450, 451, 452, 453, 454, 455, 456, 457, 458, 459, 460, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483, 484, 485, 486, 487, 488, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 541, 542, 543, 544, 545, 546, 547, 548, 549, 550, 551, 552, 553, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 571, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639, 640, 641, 642, 643, 644, 645, 646, 647, 648, 649, 650, 651, 652, 653, 654, 655, 656, 657, 658, 659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673, 674, 675, 676, 677, 678, 679, 680, 681, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 688, 689, 690, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714, 715, 716, 717, 718, 719, 720, 721, 722, 723, 724, 725, 726, 727, 728, 729, 730, 731, 732, 733, 734, 735, 736, 737, 738, 739, 740, 741, 742, 743, 744, 745, 746, 747, 748, 749, 750, 751, 752, 753, 754, 755, 756, 757, 758, 759, 760, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 769, 770, 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798, 799, 800, 801, 802, 803, 804, 805, 806, 807, 808, 809, 810, 811, 812, 813, 814, 815, 816, 817, 818, 819, 820, 821, 822, 823, 824, 825, 826, 827, 828, 829, 830, 831, 832, 833, 834, 835, 836, 837, 838, 839, 840, 841, 842, 843, 844, 845, 846, 847, 848, 849, 850, 851, 852, 853, 854, 855, 856, 857, 858, 859, 860, 861, 862, 863, 864, 865, 866, 867, 868, 869, 870, 871, 872, 873, 874, 875, 876, 877, 878, 879, 880, 881, 882, 883, 884, 885, 886, 887, 888, 889, 890, 891, 892, 893, 894, 895, 896, 897, 898, 899, 900, 901, 902, 903, 904, 905, 906, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 936, 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 949, 950, 951, 952, 953, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 969, 970, 971, 972, 973, 974, 975, 976, 977, 978, 979, 980, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 988, 989, 990, 991, 992, 993, 994, 995, 996, 997, 998, 999
submitted by Hydra_11 to u/Hydra_11 [link] [comments]

Fırat Aydınkaya: 8 Soruda Kürtler ve Ermeni Soykırım

Fırat Aydınkaya
Soru- 1 : Kürtler, Ermeni soykırımına katıldı mı, kimler katıldı ve bilinen bir kısım Aşiretin haricinde Kürtler soykırımda nasıl bir tavır takındı?
Kürtlerin hiç de azımsanmayacak önemli bir kesiminin soykırıma katıldığına dair yeterli derecede bilgi ve kanıt var elimizde bugün. Hususen Ermenilerle Kürtlerin arasında ölümcül gerginliğin olduğu bir çok yerde, savaşa yakın lokasyonda ve tehcir güzergahları üzerinde hakimiyet kurmuş olan aşiret bölgelerinde mukim Kürtlerin bu işe katıldığı açık.
Konuya girizgah yapmadan önce şunu kayda geçirmemiz elzem. Soykırım veya tehcir kararları alınırken elbette ki Kürtlerin fikri ve onayı alınmadı. Yani soykırım kararının alınmasında Kürtlerin herhangi bir dahli yoktur. Fakat alınan karar sahada uygulanırken Kürtlerin önemli kesimi bu yüz kızartıcı suça bulaştı.
Ne var ki soykırımı mümkün kılan bir makine olarak “soykırım bürokrasisi”ni de konuşmamız icap eder. Kürtler bu bürokratik zincirin neresinde yer alıyordu sorusu mühim. Açıkçası zincirin taşradaki üst ve orta kademelerinde Kürtlerin varlığı tartışma götürmez cinsten bir yeküne tekabül ediyor.
Harput valisi Sabit bey, Diyarbekir-Mardin soykırımlarının taşra organizatörü Feyzi Pirinçizade, Mustafa Cemilpaşazade, Muş organizatörü Hoca İlyas Sami gibi bağlantıları sayabiliriz bu minvalde. Yani soykırım kararlarının kuvveden fiile geçişinde soykırım bürokrasisinin taşra örgütleyicilerinin önemli kişileri Kürtlerden oluşturulmuştu.
Kısacası Kürtler, Ermenilere soykırım kararının alındığı merkezi karar toplantılarda yoktu. Ne var ki Kürdistan’da soykırım icra edilirken şehirlerde kurulan ve soykırımın parselasyon ile sevk ve idaresini yapan Tahkik komisyonunda epey miktarda vardı. Ki Tahkik komisyonunun tüm önemli merkezlerde ihdas edildiğini ve bu kurumun hayli etkin çalıştığını biliyoruz.
Özetle Kürtler çoğu yerde tahkik komisyonları üzerinden soykırımın yerel bürokrasi ayağını oluşturdular.
Bu durum bize en az iki şey anlatır. İlki Kürdistan’daki soykırım distribütörleri olmasaydı karar bu kadar kusursuz uygulanmazdı. İkincisi ise taşra merkezlerindeki bu distribütörlerin varlığı halkın bu konudaki tavır ve duruşunu kolayca manipüle etti. Feyzi bey Diyarbekir-Mardin taşrasını, Hacı Bedir Ağa Malatya-Adıyaman güzergahını, Gulo ağa Erzincan-Dersim-Sivas hattını, Hoca İlyas Sami Muş-Bitlis taşrasını, Sabit bey Harput-Dersim-Erzincan taşrasını yerel bağlantılarıyla bu işin içine çekti örneğin.
Son cümle olarak eğer Kürdistan’da soykırıma Kürt iştiraki olmasaydı, yani Kürtler bırakalım Ermenileri korumayı, tamamen hareketsiz ve bağımsız dursalardı bile bugün bambaşka bir şey konuşurduk.
Bu sebeple 1918 itibariyle Kürt-Ermeni hinterlandında neredeyse tek bir Ermeni’nin kalmamasını sadece kamu otoritelerinin devasa suçu ile açıklayamayız. Merkezi otoritenin Kürdistan dağlarına sığınan Ermenileri katletme imkan ve kabiliyeti yoktu.
O yüzden Kürdistan’da Kürt iştiraki olmasaydı belki sadece merkez ve merkeze yakın şehirli ahali katledilirdi. Ki esas Ermeni nüfus taşradaydı ve taşradakilerin büyük çoğunluğunun burnu bile kanamazdı. O yüzden Kürdistan’da önemli bir nüfusun bu konuya seferber edilmesi Ermenilerin kaderini belirledi.
Soru -2 : Soykırım bahsinde önemli itirazlar da var. Mesela söylediğiniz şeylere şerh koyan bazı kesimlere göre bahsettiğiniz dönemde “Kürtler adına karar veren bir ‘Kürt iradesi’nden söz edilemeyeceği için bir halk olarak Kürtlerin soykırıma katıldığı tezi temelsiz ve aşırı bir iddiadır.” Ne dersiniz bu konuda?
Evet, bu karşı iddia sıkça dillendiriliyor. Bu karşı tezi geliştirenlere bakılırsa o dönemde Kürtleri temsilen merkezi bir irade yoktu öyleyse yani bu konuda karar verici irade yoksa eylem de kendiliğinden yok sayılmalı şeklinde bir apolojinin içinden konuşuyorlar. Bu muhakeme örüntüsü bana çok problemli görünüyor açıkçası.
Sözgelimi aynı mantığı holocausta uyarlayalım isterseniz. Biliyorsunuz soykırım esnasında merkezi “Yahudi iradesi” diye bir şey söz konusu değildi. Şimdi bu durumda merkezi Yahudi iradesi olmadığı için “Yahudiler soykırıma uğramadı” mı diyeceğiz! Öbür taraftan bahsettiğiniz kesimler Kemalist Kürt inkarını çürütmek babında haklı olarak “Kürtler”i Göbeklitepe’de, Talmudik metinlerde ve Sümer yazıtlarında yani binlerce yıl öncesindeki arkeolojik buluntularda izini sürüp buldukları halde konu yüz yıl önceye geldiğinde “ama Kürt iradesi yoktu” biçiminde bir sü-reel gerekçeye sığınması ciddi bir paradoks.
Yine aynı çevrelerin mesela bu tarihsel dönemlerde cereyan eden Bedirxan bey, Şeyh Ubeydullah, Şeyh Said isyanına şahıs isyanı demek yerine Kürt isyanı demeleri de bu minvalde zikredilmeli.
İkincisi Kürtlerin hepsi bir araya gelip “hadi Ermenileri katledelim” şeklinde karar aldıklarını söylemiyorum elbette. Buradaki tartışma bir yanıyla bu işi yapanları aktör sosyolojisi üzerinden mi yoksa demografik bir “kendiliğindenci tutum” üzerinden mi ele alacağımızda düğümleniyor.
Bu konuda çalışan bir kısım arkadaşlar aktör sosyolojisi üzerinden bir okuma yapıyor. Ben buna katılmıyorum. Aktör sosyolojisi üzerinden gidersek navigasyonumuz ağa ve şeyhlerden öteye geçmez. Yani sol jargonun modern üretimiyle “Kürt feodalizmi”ni suçlayıp işin içinden çıkarız. Peki ya reaya Kürtler? Yani herhangi bir aşirete bağlı olmayan Kürtler? Peki düşük ve/ya orta profilli aşiretler? Öbür yandan eğer aktör sosyolojisi ile olaya yaklaşırsak o zaman bütün bir devleti ya da halkı değil sadece İTC’nin elebaşlarını suçlamak gibi bir savrulmanın içine düşmeyi de göze almamız gerekir.
Son olarak soykırım zaten sıra dışı bir fiildir, imece usulüncedir, totaldir, fragmanterdir ve anonimdir. O yüzden birkaç aşiretin ismini zikretmekle bu devasa ölüm makinesi açıklanamaz. Aktörsel gelenek bağlamında konuşursak aşiret Kürdistan’da en fazla katliam yapardı, soykırım için aşiretten fazlası gereklidir her zaman.
Soru -3 : Kürtleri bu katliama sevk eden amiller neydi, önem sırasına göre sıralayabilir misiniz?
Tabii ki de sınıf meselesi en önemli sebeptir bana göre. Fanon’un ”sömürgelerde ekonomik altyapı da üstyapıdır” dediği türe yakın bir sınıfsal hınç iş başındaydı. Kürtlerdeki talan kültürü bu işi güdüleyen esas amildi bana kalırsa. P. Anderson’un veciz tabiriyle “yağmacı militarizm” kültürü bu işin başrolündeydi.
İkinci sırada ise devletin ve şeyhlerin doktrine ettiği Müslüman milliyetçiliği en önemli teoloji-politik enstrümandı. Şeyhlerin modere ettiği yerlerdeki Kürt taşrası Ermenileri öldürerek hem öbür dünyada cennete gitmeyi garantileme düşüncesine sahipti hem de Ermenilerin mallarına dini usulün içinden ‘hak edilmiş’ ganimete konacaktı.
Yani Müslüman milliyetçiliğini biraz kazıdığımızda karşımıza yine “ganimet ekonomizmi” çıkar kısacası. Üçüncüsü ise ortalama Kürt kitlesi kısa sayılamayacak bir zamandan beri Ermenilerin bir şekilde cezalandırılmasını istiyordu.
Uzun zamandır Ermeniler onlara göre “zenginleşiyordu, modernleşiyordu, pozitif haklar iddia ediyordu.” Bu yeni durum onlara göre Kürtler ile Ermenilerin taşrasındaki zımni sözleşmeyi iptal ediyordu. Kürt-Ermeni hinterlandının sözlü normu Kürtlerin patronajı ve Ermenilerin korunmaya muhtaç doğası üzerinden eşitsiz bir hiyerarşi temelinde şekillenmişti.
Kürt aristokrasisi buna “xulam”, Kürt islamı buna zimmilik yasası diyordu. Kürt aristokratları Xulam olarak gördüğü Ermenilerle eşitlenmeyi kesinlikle istemezken, Kürt şeyhler de Müslüman-Hristiyan eşitlik talebini zimmilik yasasının ihlali olarak görüyordu. Bu sebeple onlara göre tecziye şarttı.
Dördüncü sebep ise bir miktar Kürtlüğü de ilgilendiren amildi. Kadim Kürdistan olarak görülen bölgede Rus destekli Ermenistan kurulması fikri Kürt aydınlarını teyakkuza sevk etmişti. Şeyh Ubeydullah’tan bu yana bu endişe sosyolojisi katlanarak büyüyordu. Fakat bu endişe marjını herhalde hiç kimse büyük şair Haci Qadiri Koyi kadar net ifade edemezdi: “Xaki Cizir u Botan, ye’ni willatî Kurdan/ Sed heyf u mixabin deyken be Ermenistan” dizeleri mesela parça tesirliydi.
Son olarak devletin oynadığı provakatif rolü de sayabiliriz. Berlin konferansından bu yana devlet Kürtler ile Ermenileri birbirine düşürmek için elinden geleni yaptı. 1882 yılında Bitlis’teki Kürt-Ermeni çatışmasını sebep göstererek Kürdistan ve Ermenistan isimlerini yasakladığı andan itibaren devlet iki halkı birbirine karşı bileyip durdu.
Soru- 4 : Peki Kürt basını ve Kürt aydınlarının veya daha doğrusu bir ölçüde Kürtlüğün temsilini yapanların soykırım esnasındaki tavrı nasıldı?
Kürt aydınlarından başlayalım. Kürt aydınlarının neredeyse dörtte üçü soykırımın olduğu periferide askerlik yapması herhalde tarihin bir cilvesiydi. Kürt aydınlarının Kürtlerin soykırıma katılımı konusunda ne düşündüğünü tam olarak bilemiyoruz. Çünkü nerdeyse ortak bir karar alınmışçasına hiç kimse bu konuyu detaylarıyla birlikte konuşmadı.
Fakat soykırımdan önce Kürt aydınlarının Ermenilere ya da hiç değilse yürütülen Ermeni siyasetlere bilendiği herkesin bildiği bir sırdı. Kimsenin soykırım gibi devasa bir katliamı düşündüklerini veya istediklerini sanmıyorum ama Kürt aydınları 1914 yılının başlarında Ermeniler karşısında hem müteyakkızdı hem de infial halindeydi.
Daha açık konuşmak gerekirse Ermenilerin unutamayacağı bir dersi hak ettiklerini düşünüyorlardı. İki örnek vereyim sadece. O dönemlerde yayın yapan Rojî Kurd neşriyatının yazarlarından olan Salih Bedirhan, o dönemki ittihatçıların kıyıcı diskuruna başvurarak Ermeniler için “dahili düşman” tabiri kullanıyordu.
Yine bu dönemlerde yayın yapan Hetawî Kurd neşriyatının yazarlarından Xelil Xeyali (M.X) Ermenileri dahil düşman görüp onlara (kurmê darê) yakıştırması yapıyordu. Soykırımdan hemen sonra yayımlanan Jîn neşriyatı mesela hem soykırımı tahfif eden hem de soykırımla Ermenisizleştirilen bölgelerde Wilson ilkeleri uyarınca hiçbir şey yaşanmamış gibi siyaset icra ediyordu.
Ezcümle Kürt aydınları Kürt-Ermeni hinterlandının Ermenisizleştirilmesinden gayet memnundu. Hatta Nuri Dersimi gibiler esas olarak Ermenilerin Kürtleri katlettiğini söyleyecek kadar ileri bile gidiyordu.
Soru -5 : Bahsettiğiniz katliamların savaşın doğal sonucu olduğunu iddia eden pek çok kişi de var. Ne dersiniz?
Hayır, kesinlikle hayır. Bir kere bu Kürtlerle Ermenilerin yani iki halkın savaş cephesinde karşı karşıya geldiği bir savaş değildi. İlaveten katledilenler savaş meydanında değil, ahırda, ovada, köyünde, evinde silahsız olarak katledildiler. Köyler yakıldı, kadın ve çocuklar ahırlarda yakıldı, yaşlı ve savunmasız erkekler kayalıklardan atıldı.
Yani katledilenlerin büyük çoğunluğunun zaten savaşla hiçbir ilişkisi olmadığı gibi bunların önemli bir kısmı zaten savaş cephesinin çok uzağında katledildiler. Hadi Van’da şehir savaşı yaşanıyordu onu saymayalım. Soykırım uygulanırken Muş, Bitlis, Siirt, Diyarbekir, Mardin, Urfa, Harput, Erzincan, Adıyaman’ın savaş cephesiyle ilgisi var mı?
Ve dahası çoğu kişi soykırım gündeme gelirken “mukatele” kavramını kullanıyor. Oysa hayır ortada mukatelenin zerresi dahi yoktu. Van, Erzurum, Bitlis gibi birkaç yerde Ermeni fedailer misilleme adı altında bir kısım Kürtleri katliamdan geçirdi elbette. Ama bu mukatele değildi çoğunlukla spontane misilleme eylemleriydi. Bunlara bakıp bunu soykırımla eşitlemek insafa ve ahlaka sığmaz.
Soru – 6 : Kürt kamuoyunun önde gelenleri bu meseleler gündeme geldiğinde sıkça “Kürtlerin devlet tarafından kandırıldığını söyleyerek” cehalet olgusuna dikkat çekiyor, Bu yorumun bir karşılığı var mıdır?
Kürt-Ermeni katliamları söz konusu olduğunda cehalet söylemini ilk olarak Kürdistan gazetesinin editöryası ortaya attı. Daha sonra Cegerxwîn gibi Kürt aydınları ve son olarak Ahmet Türk gibi siyasetçiler bu “kullanışlı” söylemi yeniden üretti. Ne olursa olsun bana kalırsa “bilmiyorlar o yüzden yapıyorlar” apolojisi olayın özünden hayli uzak bir açıklama.
Burada neyi bilmiyorlardı sorusunu sormak gerekir o halde. Bir insanı öldürmek, bir halkı ahırlara doldurup yakmak, bir halkı yakıp yıkmak bilinçle alakalı bir şey midir? Kaldı ki yalnızca cahiller mi öldürür? O yüzden “cahillik edebiyatı” tırnak içinde “olaylara karışan Kürtleri de anlayın” demeye getiren bir tür empati doktrini, bir tür aklama vesikası.
Oysa başta Hamidiye Kürtleri olmak üzere pogrom ve soykırıma iştirak eden Kürtlerin büyük çoğunluğu için “biliyorlardı, tam da o yüzden yapıyorlardı” demek daha doğru. Bu işi yapanlar Ermenileri öldürmenin onlara toplum içinde prestij, diğer aşiretler nezdinde güç, devlet nezdinde makbullük, şeyhler nezdinde mücahitlik, iktisadi açıdan toprağa ve artı değere el koyma, mülkiyet ilişkilerine ortak olma ve nihayet üretim araçlarına sahip olmayı getireceğini bilecek kadar gündeliğin ideolojisine vakıftılar.
Soru – 7 : Devletin soykırımı ısrarla red ettiği bir tarihsel ölçekte “Ermeni soykırımına Kürtler katıldı” şeklindeki tespitlerinizin soykırımın ağırlığını devletten önce Kürtlere yüklediğine dair özcü yorumlar da var, bu tarz bir yoruma nasıl bakarsınız?
Evet, bu tespit sıkça dillendiriliyor. Fakat bu özünde steril bir inkar diskuru, özneyi müphemleştirme metodolojisidir. Çoğu kişi bu konuyu bu şekilde tartışmanın Kürtlüğü “lekedar” kıldığını da düşünüyor. Hayır, böyle değil, böyle algılanmamalı. Açık konuşmak gerekirse Kürtlük hususen de yeni Kürtlük benim tahayyülümde ezilenin çadırıdır.
Diğer bir ifadeyle yeni Kürtlük ezilenin anavatanı olmak zorundadır. Eğer Kürtlük ezilenin yurdu ise o halde Ermeni soykırımındaki Kürt iştirakini hamletmek zorundadır. Kürtlüğün (bazı arkadaşlarımız buna feodal Kürt milliyetçiliği de diyor) inşa sürecinde ölümcül bir hata yapmışsa, af edilemez bir kusur işlemişse bunu örtmek yerine bununla samimi bir şekilde yüzleşmek en iyisi.
Kürtlüğe peygambersel bir sembolizm yükleyip onu bigünah kılmanın hiçbir rasyonalitesi yok. Oysa şöyle de düşünmek mümkün. Kürtlüğün o dönemki sahipleri nasıl düşmanlarıyla bir olup Kürdistan’ı parçaladılarsa yani Kürtlere nasıl onulmaz zarar verdilerse kapı komşularına da ölümcül darbeyi vurmuş olabilirler. Kabul edelim ki sadece devletin değil Kürtlerin ve Kürtlüğün de bir “Ermeni sorunu” vardı.
Burada problem belki de şudur tam olarak. Milliyetçi-özcü siyasetlerin öteden beri reel geçmişleriyle veya somut günahlarıyla aralarına kalın duvarlar ördüğünü biliyoruz. Hayali cemaat, mümkünse tertemiz bir geçmişe yani hayali bir tarihe ihtiyaç duyar. Kaldı ki her ideolojik inşa kuruluş sürecinde kurucu bir ötekiye gereksinim duyar.
Kürtlüğün kurucu ötekisi Ermenilerdi, muhtemel Ermenistan’dı. Şeyh Ubeydullah döneminden bu yana “Ermeni devleti kurulacak” şayiası Kürt siyasal kamusunu provoke ediyordu. Realite bu, bundan kaçınamayız.
İnşa dönemindeki Kürtlüğün tek günahı sadece Ermeni katliamlarının şerikliği değildi üstelik. Bedirxan beyin onbinlerce Nasturiyi katletmesinden başlayagelen bir katliam döngüsünün inşa dönemi siyasi Kürtlüğe eşlik ettiğini teslim etmeliyiz.
Çoğumuz “kurbanın, kurbanı olmaz” veya “ezilenin, ezileni olmaz” şeklinde düşünüyor. Yani tarih boyunca “haksızlığa uğrayan, katledilen; haksızlık etmez, katletmez” şeklinde düşünüyor. Bu düşüncenin masumiyetçi ve ahlaksal doğasını anlayabiliyorum ama bu sağaltıcı düşünce hem tarih dışı hem de fazlasıyla özcü. Madun bazen yeni mağdurlar yaratarak konuşur. Koca İsrailoğlu geleneği bunun örnekleriyle dolu.
Ezcümle Kürtlüğü bir yere kadar hamleden Cemilpaşazadelerin bir kısmı, Feyzi Pirinçizade, Xoytili Musa bey, Kör Hüseyin paşa gibiler soykırımda aktif roller oynadılar. Unutmayalım ki soykırımdan az önce Seyyid Abdülkadir idaresindeki Kürt Teavün Terakki Cemiyetinin Diyarbekir seçimlerinde Pirinçizadelere kefil olduğunu, Feyzi Pirinçizade’nin ilk gençlik örgütü olan Hevi’nin bir toplantısına katılıp orda nutuk attığını biliyoruz.
Kabul edelim ki bu dönem Kürtlüğün hamurunda anti-Ermenilik barizdi. Bununla hesaplaşmanın zamanı geldi bana kalırsa.
Soru – 8 : Kürt siyasi aktörleri geçmiş dönemde soykırım kurbanlarını anıp özür beyanında bulunan açıklamalar yaptılar. Kürt siyasetlerinin soykırım karşısındaki tutumu nasıl görüyorsunuz?
Bir kıyas yapmam gerekirse devletten ve Türk halkından çok ilerde olduğumuz kesin. Yüzyıldan bu yana Ermenilerin geçtiği katliam süreçlerinden geçtiğimiz için Kürtler Ermenilerle empati kurabiliyor.
Ne var ki bu empati çoğu zaman teknik ve pragmatist bir kontekste karşılığını buluyor. Böyle olduğu sürece empatinin dilinde problemler çıkıyor çoğu zaman. Söz gelimi Kürt sağı Ermenilerin Kürtleri katlettiğini, Kürtlerin kendilerini korumak bağlamında karşılık verdiğini düşünüyor.
Kürt muhafazakarları Ermenilere yapılan şeyin savaşın kaçınılmaz sonucu olduğunu düşünse de yapılan fiili kısmen insanlık dışı görüyor. Kürt solcuları soykırım söylemini kabul ediyor ama Kürtlerin değil Kürt feodalizminin günahkar olduğunu düşünüyor. Ana akım Kürt siyaseti yapılanın soykırım olduğunu bitamam kabul ediyor.
Fakat ilk dönem Serxwebun dergisinin bazı nüshalarında görüldüğü üzere meseleyi Ermeni burjuvazisi/lobileri, Kürt feodalizmi ve devlet bürokrasisi üzerinden tartışmayı daha münasip görüyor(du). Fakat 2012 yılından bu yana aynı derginin yeni nüshalarına bakılırsa bu konuda daha sahici bir noktaya gelindiği görülüyor.
Bana öyle geliyor ki bu konunun hakkının tam olarak verilmemesinin sebebi hala toprak meselesi. 1860’larda çıkan Arazi Kanunnamesinden bu yana toprak meselesi Ermeni-Kürt ilişkilerini zehirleyen bir dinamik olarak hala varlığını koruyor. Ezcümle Kürt siyasetleri genelde olaya insani düzlemde bakıp ayaküstü özürlerle konuyu geçiştiriyor.
Oysa yapılması gereken basit, soykırımın samimi bir şekilde kabulü ve hiç değilse sembolik düzeyde bazı iyi niyetli jestlerin yapılmasıdır.
Sonuç olarak Eski Ahit’te kardeşini öldüren Kabil ile Rab’in konuşmasıyla bitirmek isterim. Kabil’e Rab, “kardeşin nerede” diye sorar. Kabil ise “ben kardeşimin bekçisi miyim” yanıtını verir. Kürt siyaseti ve siyasetçilerinin bir kısmı yıllarca “ben kardeşimin bekçisi miyim” edasıyla haricen bir söylem tuttursa da şimdilerde daha sahici bir noktaya gelmesi iyiye delalet.
Fakat aradan yüz beş yıl geçmiş durumda. Kutsal metnin devamında Rabb, Kabil’e “kardeşinin kanının sesi topraktan bana bağırıyor” der. Evet yüz beş yıldır katledilenlerin kanı topraktan bağırıyor. Kürt siyasetleri ve toplumu hala topraktan gelen sese kulaklarını tam olarak açmış değil. Kabil-Habil olayını anlatan Kur’an’daki Maide süresi belki de bize yol gösterebilir: “..derken, Allah bir karga gönderdi. Karga ona kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için toprağı eşeledi” der. Belki de bir süre Qıjika reş’i takip etmeliyiz, yüz beş yıl önce tam olarak ne yaşandığını eşelemek için.
https://nupel.net/firat-aydinkaya-8-soruda-kurtler-ve-ermeni-soykirimi-85131h.html
submitted by karanotlar to u/karanotlar [link] [comments]

Lysander Spooner’in Toplumsal Sözleşme Eleştirisi

Lysander Spooner’in Toplumsal Sözleşme Eleştirisi
https://preview.redd.it/7mp7i5loost41.jpg?width=715&format=pjpg&auto=webp&s=de7bf2aba8d0027f7dbff726b35e0f5eccd26443

Eğer bir iktidarı desteklemeye asla razı olmadıysanız o halde onu kabul etmemekle hiçbir şeyi yanlış yapmamış olduğunuzu söyler Spooner.
Cordato ve Gable (1984, 282) Hume’ün toplumsal sözleşme teorisinin Spooner’in eleştirilerinin canlandırılması olduğunu belirtirler. Gerçekten de Spooner’in görüşleri Hume’un görüşlerinden hem farklıdır ve hem de benzerlik taşır. Spooner toplumsal sözleşme teorisini ABD’nin tarihi şartlarına uygular ve Amerikan Devrimi’nin ve ABD Anayasası’nın dahi rızaya dayandığını iddia eder. ABD İç Savaşı bize başka şeyler öğretmiştir. ABD hükümeti Kuzey’in Güney’i işgal etmesinden dolayı böyle bir popüler onaydan hiç de memnun değildir. Hume’ün çağdaş uluslarda rızanın yokluğuna dair tarihsel örneğini buna yansıtırsak, Spooner (1882b, 7) Kongre’nin pek çok ciltten oluşan yasaları okuyan insanlara değil ‘sadece itaat etmek için bir süngü işaretine’ ihtiyacı olduğunu belirtir.
Hume’dan farklı olarak Spooner toplumun çöküşünü engellemek için iktidara itaat etmenin gene de yanlış olduğunu söyler. Gerçekten herkes doğal adalete uygun davranmak zorundadır ve bu başka insanların kendi yaşamlarını uygun gördükleri şekilde yaşamaları için doğal haklarına saygıyı da kapsar. Doğal adalete itaat etmekte başarısız olan her iktidar meşruiyetten yoksundur. Bugün ABD hükümeti de dahil diğer hükümetlere doğal adalete göre yönetmediklerinden dolayı itaat edilmemelidir. Ayrıca, Spooner’a göre egemenlik gruplara değil bireylere bağlandığından dolayı toplumun çöküşü önemsiz hale gelir. Önemli olan bireylerin özgürlüklerini koruyabilmeleridir.
Eğer bir iktidarı desteklemeye asla razı olmadıysanız o halde onu kabul etmemekle hiçbir şeyi yanlış yapmamış olduğunuzu söyler Spooner. Bağımsızlık Bildirgesi’nin bu bakış açısının kabulü üzerine kurulduğunu ileri sürer. Çünkü liberaller ve hatta muhafazakarlar bu belgenin geçerliliğini kabul etmektedir. Burada görmekteyiz ki Hume’dan ayrılık daha da fazladır. Hume’dan farklı ama Locke’a benzer şekilde Spooner iktidarın rızaya dayanmak zorunda olduğunda ısrarcıdır. Herhalükarda Hume gibi Spooner da onun asla gerçek olmadığına işaret eder.
Spooner’ın yazılarında ismi ile eleştirilen toplumsal sözleşme teorisyenleri Hobbes ya da Locke değil, John Marschall’dır. Spooner Sözleşme Maddesi, 1. fıkrasının bir kısmı, Anayasa’nın 10. Bölümünün bir savunurudur. Burada şöyle denir: “Hiçbir Devlet… sözleşmelerin yükümlülüğünü zedeleyen kanunu… geçiremez”. O[i] Marshall’ın Mahkeme Başkanı’nın New York eyaletinin bir iflas yasasının anayasal olduğunu, ona bir sözleşme ile borç para verene tazminat ödemeyi kabul eden borçluya yardım edildiğinde sözleşmenin anayasal korumasının anayasayı ihlal etmediğini tartıştığı Ogden v. Saunders’deki fikirlerini tartışır.
Beklendiği gibi Spooner, Saunders’te ifade edilen Marshall’ın toplumsal sözleşme teorisini kesinlikle reddeder.
Bu fikirlerde Marshall’ın anladığı toplumsal sözleşmeyi buluruz. Doğal durumda bir hayvan kadavrasını bölmek için bir anlaşmayı uygulama ihtiyacı ya da giyim için yiyecek takası, güç kullanma zorunluluğunu tartışır. Sözleşmeleri desteklemek için meşruiyet, toplum örgütlenmeden önce, işe yarar bir güce izin vermek için var olan bir sözleşmeyi ihlal etmek eski çağ tarihinde bulunur. Marshall’ın belirttiği gibi “Baskının yasallığı zorunluluğun kullanılmasıyla yapılan önceden varolan yükümlülüğe bağlı olmalıdır”. Toplumsal bir sözleşmeyi takip ederek toplumda yaşayan insanların bir sözleşme yapmak için ‘içsel’ hakkını saklı tuttuğunu ve fakat uygulanan anlaşmalara eşlik eden ruhsatın iktidar ya da mahkemeyi teslim alan bir şey olduğunu tartışır Marshall. Benzer şekilde devlet şimdi gücünü düzenlemekte ya da sözleşmeleri yasaklamakta, devletler tarafından geçirilen yasalardan dolayı memnundur. Devletler Anayasayı çiğnemeksizin sağlamış olduğu egemenliğinden memnundurlar.
Halbuki, toplumdan önce bireyler, tarafı oldukları çiğnenmiş sözleşmelerin şartlarını uygulama hakları ile ‘istediğini yapan kimseler’dir. Marshall, örgütlü bir toplumun mensuplarının bu hakkı hiç de koruyamadığını, çünkü bunu yapmakla bir toplumsal sözleşmenin yarattığı barışı yıkacağını iddia eder. ‘Yükümlülük ve çare bu durumda özdeş değildir’ der, Marshall çünkü ‘birincisi tarafların eylemleriyle yaratılır, ikincisi ise iktidarca yerine getirilir’. 1 Fıkra, Bölüm 10’un bir sözleşme yapmak için bireylerin hakkını koruduğunu fakat bugün iktidar için önemli olan hayata geçirme hakkını korumadığını tartışır.
Beklendiği gibi Spooner, Saunders’te ifade edilen Marshall’ın toplumsal sözleşme teorisini kesinlikle reddeder. Ona göre (Spooner 1886, 64), sözleşmeyi uygulamayı devlete ve devlet yasalarına bırakmak ‘doğal yükümlülüğün’ gerektirdiği insanlar arasındaki anlaşmayı inkar etmektir. Eğer bu doğru ise insanlar yapmak için söz verdikleri şeyleri yapmak zorunda değildirler, diyerek ısrar eder. Marshall’ın tezi kendi kendisiyle çelişkilidir çünkü devletin müdahalesi için mantıklı olan ne olabilir? İlaveten Spooner, Marshall nihayetinde Sözleşme Maddesi’nin orijinal maksadına zarar verecek olan bir kapıyı açmış oluyor ki bu asla kaldırılamayacak olan ‘bireylerin doğal hakkı’dır der.(Spooner 1875, 30). Anayasal Konvensiyon’un Virginia delegasyonunun bir üyesi olarak Marshall, Anayasa’nın devam eden tasdikine eklenmiş olan İnsan Hakları Beyannamesi’ne öncülük eden anlaşmazlığa aşinaydı. Fakat büyük organizasyon gücüyle onyıllardır Yüksek Mahkeme’nin başkanı olarak Baş Yargıç Anayasa’nın adı geçen ilk sekiz maddesindeki aynı doğal hakları görmezden gelmiş ve ihlal etmiştir.[ii] Gerçekten de Marshall Mahkemesi’nde 34 yıl boyunca Dokuzuncu Maddenin bahsinin geçtiği hiçbir dava yoktur.[iii]
Aslında ABD Yüksek Mahkemesi’nin yedi hakiminin hiç birisi Sözleşme Maddeleri’nde görünür olan sözleşme için dizginsiz doğal haklar lehine yazan Saunders’e katılmaz.
Spooner’a göre (1886, 93) Marshall’ın teorisi toplumsal sözleşme ile güvenlik vaad edilmesi mülkiyet haklarından feragat edilmesini zorunlu kılar. Bundan dolayı durum şöyle olur: ‘Şimdi bu iktidarlar, senin rızan ile senin tüm doğal haklarının sahibi olmuştur. Onların senin haklarını ilelebet senden uzak tutmaya “sorgulanamaz hakkı’ vardır (95), anlamı ise ABD iktidarının insanların doğal haklarını ihlal ettiğidir. Aslında ABD Yüksek Mahkemesi’nin yedi hakiminin hiç birisi Sözleşme Maddeleri’nde görünür olan sözleşme için dizginsiz doğal haklar lehine yazan Saunders’e katılmaz. Aşağıdaki paragrafta ‘A’ toplum için iken ‘B’ toplumsal sözleşmeyi imzalayan bir kişi içindir. O şöyle sonuçlandırır:
Bu şöyle demek gibidir: Eğer A, B’yi ikna ederek onun (A) koruması ile bir söz vererek (B’nin) mülküne güvence vermektedir ki o (A) onu B’nin yapacağından daha güvenli bir şekilde ve kesin olarak koruyacaktır. A bu münasebetle ilelebet mülkü tutmak için “sorgulanamaz bir hak” elde eder ve B’nin avucunu yalamasına neden olur! (Spooner 1886, 94-95)
Bu toplumsal sözleşme koşullarının ortadan kaybolması durumundaki sorunları ortaya çıkarır. Hobbes’a göre ([1651] 1981, 230), bu yukarıda Spooner’in açıkladığı A ve B’nin durumuna benzer – egemen kendi tebasının çıkarlarını yönetme yükümlülüğünü ihlal etse de, doğal duruma dönmenin hiçbir yolu yoktur (Hinnant 1977, 66; McNeilly 1968, 23 1, 241). Etkisi ABD Bağımsızlık Bildirgesi’nde oldukça hissedilen Locke’a göre Bireylerin anayasal korumalarına dair bir belgeyi bir iktidarın çıkarlarına yükseltmeyi ihmal ettiğinde kesinlikle bir toplumun doğal duruma dönmesini gerektiren çeşitten bir durum doğurur. Dolayısıyla sormak zorundayız ki acaba bu Marshall görünümü altında Amerikan Devrimi’ne Locke’dan ziyade Hobbes etkide bulunmuş olduğundan dolayı saldırılan Hobbescu çöp adam mıdır? Locke’a göre bir iktidar rızaya dayalı bir yönetime sahip değilse alaşağı edilebilir. Her şeyden öte bu Amerikan Devrimi’nin felsefi temelidir. Aslında Spooner iddialarını ortaya sürerken Amerikan Devrimi’ne bakar. Asla feshedilemeyecek olan doğal bir devrim hakkı ortaya sürerken bu teorisine güveniyor. Aşağıdaki paragrafta No Treason, No. 1’da (İhanet Yok, 1’de) Spooner, Amerikan Devrimi’ni Hobbescu değil Lockecu bir vasıta ile yorumlar.
Bundan dolayıdır ki altında yaşamış olduğu iktidarın desteğinden kendini kurtararak tüm Devrim her bir ve tek kişinin hakkını isteğine bağlı olarak teoride belirledi, savundu ve başladı. Bu prensipler zamana ya da sadece varolan iktidara uygulanabilir ya da kendilerine özgü bir hak olarak değil her şart altında ve her zaman tüm insanların evrensel hakları olarak ileri sürülmüştür (Spooner 1867a, 13).
STEVE J. SHONE Department of Political Science University of Northern Iowa
Çev: Alişan Şahin
Not: Bu seri makalenin bütünü Anarchist Studies’in 15 Vol. 2 sayısında yayınlanmıştır.
[i] Ogden v. Saunders. 1827. 12 Wheaton 213.
[ii] Birleşik Devletler Anayasası’nın ilk sekiz düzenlemesi birinin evine askerlerin yerleşmesine karşı onu korumanın yanında din, meclis ve ifade özgürlüğü, çifte risk, kendini suçlama, mantık dışı arama ve ele koyma, tazminatsız mülke el koyma, zalimce veya olağandışı cezalandırma veya aşırı kefalet veya para cezaları üzerinedir. İktidara karşı dilekçe verme, hızlı ve halka açık duruşma, bir suçla suçlandığında avukat desteği alma ve silah sahibi olma hakkını da garantiye almıştır.
[iii] Dokuzuncu Düzenleme şöyle der: ‘Anayasa’da numaralandırılmış belirli haklar halk tarafından alıkonulan diğerlerini küçümsemek ve inkar edilmek maksadıyla yorumlanamaz.’

https://itaatsiz.org/2020/04/19/lysander-spoonerin-toplumsal-sozlesme-elestirisi-steve-j-shone-4/
submitted by karanotlar to u/karanotlar [link] [comments]

batılı weeblerin kudurumu problemi

batılı weebler
geçtiğimiz yıllarda batılı weeblerin sayısı korkutucu derecede arttı. artan endgame spoiler sayısıyla da batılı weeblerin kudurumu problemi günlük hayatı etkilemeye başladı. bilim adamları ise batılı weeb sayısındaki ve kudurum oranındaki büyümenin arkasında kaldı ancak ebeveynler çaresiz değil. alınabilecek önlemlerin başında elbette erken tanı ve tedavi geliyor. pek çok bilim adamının görüşü 15 yaşından sonra hala marvel/dc sevebilip otistik olmadığını iddia eden çocukların devlet tarafından sahiplenilmesi veya tedavilerinin tam finansal sponsorluğunun sağlanması gerektiği yönünde.
çocuğumun batılı weeb olduğunu nasıl anlayabilirim?
tanı için yapılan test ise basit: çocuğa boktan superhero filmlerinin herhangi birinden 5 dakikalık bir klip izletiliyor ve çocuğun karakterlerin yüzeyselliği, diyalogların kalitesizliği, hikayenin öngörülebilirliği ve tasarlanan evrenin tutarsızlığı konusunda yaptığı yorumlar sayılıyor. eğer çocuk dakikada en az 3 yorum yapmıyorsa "düşük risk" grubuna alınıp batılı weeb taramalarına devam ediliyor. taramaların devamı 10'ar veya 15'er dakikalık kliplere verilen tepkileri ve sahne başına düşen cringe tepkisi sayısının analiziyle devam ediyor. yorum sayısı birkaç testte dakika başına 3'ü geçerse tedavi sonlandırılıyor. 2 veya daha az yorum yapan çocuklar ise direkt "yüksek risk" grubuna alınıyor ve tedaviye başlanıyor.
tedavi süreci
tedavi, hayatın birtakım gerçeklerinin 12 yaşındaki çocukları hedef almayan bir üslupla çocuğa anlatılmasını, süperkahramanların ve hikayelerinin çocuğun zekasına nasıl ve ne kadar haraket ettiğinin çocuğa gösterilmesini ve "siktir git amk weebi iron man'le black widow ölüyor, hulk infinity gauntlet'i takıyor, kaptan mörka yaşlanıyor ve mjölnir'i kaldırıyor, thor zamanda yolculuk bilmem ne sikik bi şey asdfkajsdhfladkf superhero ne amk yaşınıza başınıza bakın en son ilkokulda x-men izliyodum aadfjhakdfjöerwafljs" denmesini içeriyor.

tüm weebleri asın.
submitted by Orhunuss to kopyamakarna [link] [comments]

iddia yorumlar video

3d-pedometer-in-india - YouTube OYNA KAZAN  15 ARALIK PAZAR İDDAA TAHMİNLERİ - YouTube HAFTANIN MAÇLARI.İDDAA'LI YORUMLAR - YouTube Tractor Working Extra Heavy Duty Cultivator Agriculture ... Betting TV - YouTube 5 Temmuz Pazar 2020 İddaa Tahminleri Yorumlar KUPONLAR.Maç ...

Günlük iddaa tahminleri burada. Hergün iddaa tahminlerinize ve kuponlarınıza yön verecek analizler ve iddaa maç tahminleri ve yorumları için İddaaTahmin'i ziyaret edin. Günlük paylaşılan iddaa maç yorumları ile kazanın. İddaa son dakika haberleri, iddaa analizi, iddaa yorumları ve iddaa canlı sonuçlarıyla ilgili öğrenebileceğiniz tüm detaylar, seçkin yazarla 09 Şubat 2021 , Salı İddaa Yorumları Bugün Fotomaç, Mackolik, Fanatik Rıdvan Dilmen Yorumları İle Kazandıracak, İddaa Yorumları Hazır Kuponlar Hergün Analiz Yapılarak İtina İle Hazırlanmaktadır. Misli.com, iddaa yorum ve analizleri ile kazandırmaya devam ediyor. Deneyimli ekibi ile en iyi ve kazandıran tahminler sizlerle. İddaa Tahminleri konusunda Türkiye'nin en iyi iddaa tahmini sitesine hoşgeldiniz. Banko iddaa tahminlerini sitemizde ücretsiz takip edebilirsiniz. iddaa.com üzerinden canlı ve yasal olarak iddaa oynayabilir, sürekli güncellenen iddaa programını görüntüleyebilir ve biten maçların sonuçlarını takip edebilirsiniz. İddaa tahminleri ve paylaşımları bahis severler için en önemli şeylerden biri. İddaa tahminleri paylaşan platformlardaki kazanma oranlarına göre bahis oyuncuları kuponlarının kazanma şanslarını da arttırmaktadır. Bu nedenle iddaa tahminleri paylaşan ne kadar platform varsa takip etmektedir. Bültende yer alan tüm maçların tahminlerini ve kazandıran yorumları şimdi burada. İddaa analizleri ile ve yorumlarıyla sizler de kazancınızı katlayacaksınız. iddaa tahminleri ve yorumları Kesin Gelecek Maç Tahminleri ve Maç Yorumları. Günün en başarılı iddaa tahminleri için analiz uzmanlarının en çok kazandıran kuponlarından faydalanmak birçok iddaa severin sık sık yaptıkları işlemlerin başında geliyor. Özellikle kupon yapmadan önce internet üzerinden yapılan detaylı bir araştırma ile bahis severler, farklı bakış açılarına kavuşarak yeni

iddia yorumlar top

[index] [5420] [5178] [832] [8573] [9250] [1148] [1877] [4449] [5975] [2834]

3d-pedometer-in-india - YouTube

OYNA KAZAN 15 ARALIK PAZAR İDDAA TAHMİNLERİ adlı videoma hoşgeldiniz ; Bu videomda OYNA KAZAN 15 ARALIK PAZAR İDDAA TAHMİNLERİ , iddaa analiz i, iddaa na... 3d-pedometer-in-indiaClick the following link to Buy Now :http://www.jsbhealthcare.co.in/healthcare-fitness/pedometers/jsb-deluxe-3d-pedometer.htmlemail us :... Murat Fevzi Tanırlı, Aykut Aydın ve Orhan Uluca ile Altın Oran'da, iddaa tahmini, analizi ve değerlendirmeleri yapıldı. İşte 7 Aralık Cuma gecesi 23.00’te S ... 2-3 Haziran 2020 tarihine oynanacak haftasonu maçları ndan sizler için seçtiğim maçların iddaa lı yorumları iel sizlerleyiz arkadaşlar.Umarım videomu beğenmi... Öncelikle Var7 TV Ailesi'ne güzel , sağlıklı,keyifli, sporla dolu ve bol kazançlı bir PAZAR günü diliyoruz. Bu videomuzda 5 TEMMUZ 2020 PAZAR gününe ait idda... Tractor Working Extra Heavy Duty Cultivator Agriculture FarmingThis a new tractor video 2019. In this video a new massey tractor working with heavy duty cult... Hi friends, I'm a hobby as a success rate of 85% win with iddaa'dan idda I'm a person who finds myself successful. I'm not one of those other guaranteed coupons and fraudsters who share fake ...

iddia yorumlar

Copyright © 2024 top100.playrealmoneygamestop.xyz